Kekremsi düşler saklı hayatın
menzilinde ve içtimada geçen ömrün romansı aşka dair hüznü yok sayıp ve çizilen
akis debdebeli bir duygu illa ki aşkın özetini geçen şairin ruh hali ve
beklemede şair.
Girift saksılar var içine konduğum
Yola koyulduğum zamanların itirafı
Bazense tutulan nutkum
İzini sürdüğüm umut ve özlem
Bardaklara denk düşen gözyaşım
Bir içimlik addedilmesin de
yazdıklarım
Azığa aldığım düşlerin hatırına sol
yanımda yatırdığım
Bazen batık
Bazen batak
Ataklara eşlik eden hüznüm bazen isyan
ettiğim
Lakin bir dilek
Bir umut da tezahür etti mi
İçten sevgimin de yerleşkesi
Varsa yoksa kıyama durduğum eksen
Hatırşinastır duygular
Kök söktüren
Köklediğimse acılar
Rengi yok iken düşlerin
Çatı katında rahmetin
Ve işte yağan yağmur
Öncesinde ettiğim dualar
Rahmetin izini sürdüğüm
Gizinde saklandığım
Hayatın kordan heceleri.
Körü körüne sever mi insan?
Hem de nasıl, nasıl
Fasılası aşkın hâsıl
Olan yangını başlatan
Tek kıvılcım
Sürmanşet şiir
Sevecen iklimde sektiğim
Ekilesi bir umut
Biçilesi imgeler
Yalnızlıksa kaypak rüzgârın inşa
ettiği
Tedavülden kalkmışsa duygular
Kim diretir yeniden doğmayı?
Ölümsüzlüğü arzuladığım kadar doğayı
Ve kâinatı tavaf ettiğim
Her Araf’ta kaldığımda süzülen
varlığım
Bol keseden severken insan
İfası yüreğin
Ve işte o şair, kazan kaldıran
Milenyumun yeniçerisi adeta
İçimdeki iklim
Sektiğim bir kilim adeta
Ayağımın altınsa serili
Rengi kırmızı
Yanaklarım pembe
Sahi, şiirimin var mıdır bir rengi?
Mevsimler cüretkâr
Ve yazgımı serinleten rüzgâr
Yâd edilesi dünüm yaşadığım kadar
Ömre güfteler yağdırdığım bir düzlem
Kalemin d/okunduğu yaralarım
Müdavimi olduğum sonbaharın
Sondan başa sayalım o halde
Ya da birden başlayıp da varamadığım
ikide
Nöbete kaldığım vardiyalı yamağıyım
ben kalemin
Nüktedan dokusu
Nükte dolu ruhu
Aşkın ibaresi bir kurşunu
Kendimi yönelttiğim kadar da namluyu
İnsan şerefiyle yaşadıktan sonra
Elbet vuku bulacaktır umudun kokusu
Nasıl da gelir burnuma
Bazen bir dilaltı addedilen şiirin
Bazense yalnızlığın gazabına
uğradığımda…
Varsın olsun
Varsın yerimde sayayım nezdinde
insanların
İnzivaya çekildiğim ömrün tortusu
Çoktan çökmüşken dibe
Ben ne çöktü ne de pes ettim
Pasladığım sözcükler bir iklimden
diğerine
Uzanan yolculuğum
Kaynakçam hüzün ve aşk ve umut
Ve yarınlara bel bağladığım
Ve de kesiştiğim nokta hayatla
Uzaklardan adımı seslenen ufuk
Un ufak olsa da ruhum
Önsezilerimi uyuttuğum
Addedilen tek mısra tek hece
Aşk elbet inadına bunca acının
Yaşadığım yaşattığım kadar
şiirlerimde…