Bir şiirin intiharıdır sözcüklerin
suskun kimliğinde saklı ise şair ve ölümün bekası aşka baş koyan kalemin hayatı
özete geçtiği.
İklimlerdir saf tutan şairi ise kan
tutar
Ne zamanki kesilse bileği bir imgeden
Yalnızlığa mahal veren her düş’ ü
gerçek bilir
İntiharıdır şairin yazmadığında
Efkârına yenik düştüğü
Temize geçer hayatı suskunluğun bir
ömre yayıldığı.
O gönül tezgâhında saklıdır sırları
Surlara serer
Sırlı aynalarda saklıdır gizemi
Aşka biat eder ve sökün eder
sözcükler
Kalemşordur yalnızlık
Muhteva ettiği yüreğin ucu yanık
Bir mektubu diker yavaştan
Yetmez söküklerini koparır ucundan
Yatıya kalır hüzün
Geceyi beşik bilir şair
Tıngır mıngır sallanan kalemin izini
sürer.
Devasa bir rahmeti boca eder Tanrı
Yoldan çıkan sözcükleri güder
Ve gider de gider sözcüklerin
ıslığında
Yalnızlığın asasında saklı yufka
yüreği.
Meyleder
Mahzun gülüşünü sadaka olarak verir
dilenciye
Ama yetinmez sırtını sıvazlar
Dinmezken nazı niyazı dilek tutar
içinden
İçemediği kadar hüznü bir şiirde içer
Titridir kalem
Tininde asaletin
Teninde göğün nemli namlı yağmur
bayrak açar
Ve sonsuzluğun
Kıblesine konar dolunay
Yâd edilesi dünün misafiri iken
hayaller
Ve de geçit vermezken gerçekler
Sağdıcı olur umudun
Solunun tutulan nutku konar ansızın
Mevsim feryat eder…
Şair siner geceye
Gün baş verir
Tuzaklar kurar ansızın
Haletiruhiyesi kayan yıldızda saklı
Şairdir kötüyü nefreti men eden
Ve beyan eder maziyi
Niyazını katık eder delice eserken rüzgâr
Mağdur kimliğini boykot eder.
Bir fasıldır ki yaşam
Hasılası dünün
Havsalasından taşar hatıralar
Aşka biat eder
Ve susar yer gök
Şair ölür ama ses etmeden
Şair sever ama açık vermeden
Şair şahididir olan bitenin ve
suskuya sokar benliğini
Ölüm olmasa bile defalarca ölmenin
verdiği tadı
Nasıl ki Tanrı bahşetti şaire…