Aynalar kesilir düşman
İhtiyarlık
böyle bir şey
Dil
söylediğine pişman
İhtiyarlık
böyle bir şey
Dökülür
ağızda dişler
Sarpa
sarar bütün işler
Kabuslara
döner düşler
İhtiyarlık
böyle bir şey
İki
büklüm olur boyun
Başkalaşır
tavrın, huyun
Gittikçe
ısınır suyun
İhtiyarlık
böyle bir şey
Mâziyi
anar, özlersin
Dostun
yolunu gözlersin
Düzde
bile tökezlersin
İhtiyarlık
böyle bir şey
Göremezsin
her işini
Dertler
bırakmaz peşini
Muz
bile kırar dişini
İhtiyarlık
böyle bir şey
Buruş
buruş olur yüzün
Görmez
olur gören gözün
Can
yoldaşın olur hüzün
İhtiyarlık
böyle bir şey
Uyku
tutmaz, uzar gece
Sıtmaya
tutulur hece
Zaman
ruhu zorlar göçe
İhtiyarlık
böyle bir şey
Atmak
istersin, atılmaz
Satmak
istersin, satılmaz
Yatmak
istersin, yatılmaz
İhtiyarlık
böyle bir şey
Başta,
dizde ağrı vardır
Yaralı
bir bağrı vardır
Ötelerden
çağrı vardır
İhtiyarlık
böyle bir şey
Kalmaz
çocuktan farkımız
Kırılır
dönen çarkımız
Susar
nihavent şarkımız
İhtiyarlık
böyle bir şey
M. NİHAT MALKOÇ