Yüreğin nüktesi solan cihanda saklı
sökük cübbesi dervişin.
Dergâhı aşkın geçiş hakkı vermediği
ve densiz rüzgârın yenik düşen fendi bazen tarumar olmuş cihan yürekte kalan
nice ukde ile inşa etmişken şair imkânsız aşkın na’şında saklı bir vaveyla ve
kopacak kıyametin alametifarikası hazan yüklü sefil yürek hüznü boca eden göğün
fevri kanatlarında bir yanıp bir sönen aşkın yıldız ve esemesi.
Müptelasıyım göğün, münazara ettiğim
iç sesin müdavimi bir çengi gibi aşkın da hulasası o yorgun ateş ve cihadın bir
adım ötesi…
Cebbardır mevsim bazen takati
kalmayan
Bir resim gibi dilimlediğim iç sesin
Son kozu ömrün ve közü sevdanın
Özlem yüklü bir haykırış
Tünediğimse aşkın selameti.
Hüzündür yüreğin coğrafyası ve yüz
göz olduğum
Hazandır en muteber mevsim bazen
Çalakalem resmettiğim hayatın
dilemması
Kürediğim ve tünediğim ve kardığım
kadar yalnızlığı
Attığım her çentik güne
Arakladığım hüzün denen çetele
Elbet şiirdir yazılası reçete
Bazen kalp ağrısı
Bazen dilaltı
Bazen müptelası ömrün
Konuşlu olduğum o iskele
Ben ki şehir hatlarında süzülen bir
vapur misali
Kanat açtığım denizin
Uçuşan yüreğimin dökülen
Her zerresi.
Bazense kayıp addedilen
Garbında ömrün aşk mıdır yoksa ayıp
bilinen?
Ve işte yaşadığım kadar gizini aşkın
İzinden taviz vermediğim hasret ve
çaresizlik ve özlem
Yüküm kâh hafif kâh ağır
Ağırdan aldığım bir ömür
Kimin molla dediği
Kiminin camı hohladığı
İsinde şehrin
Gizinde asaletin
Sindiği kadar yüreğin
Müptelası her sözcük her şiir
Şehir gibi sevdalı şair
Kaybında ömrün ve garbında hüznün
attığı her çentik
Dikine böldüğü bir pasta misali
Aşktır ve hüzün yüzüne gözüne bulaşan
Kaypak mevsimde kaykılan ve yere
düşen
Bir yaprak misali
Özlem duyduğu dününe ve dalına
Sadık olduğu kadar aşka ve köküne
Havsalasından taşan binlerce düşünce
Elbet duyguların tok sesi ve istilası
Hazan mahsulü bir şiiri geçirip de
üstüne
Hüznün coğrafyasında seken bir kuş
gibi bir kurşun gibi
İstilası yüreğin cenk ettiği meydanda
Bazen cesaret bulamayıp kapandığı
içine
Dilsiz yüreğin nezdinde
Konuşan kalemin peşinde varsa yoksa
nice hayali
Eşlik eden yerin göğün neferi
A/sil ve yalnız bir kuş gibi
Çırpınan yüreğinde ansızın açan bir
çiçeği
Mezarı bilip saklandığı mabedi
Koyudur çeperi göğün ve gözlerinin
Karartma gecelerinden firar eden bir
yemin gibi
Üstüne ant içtiği aşkın vebali
boynuna şairin
Cüssesinden beklenmeyen bir minval ki
Cübbesi ile gezindiği ömrün dilemması
Hüzün yüklü reçinesi sevdanın
Bil mukabil aşk, diyen şairin indinde
Yanıp sönen neferi evrenin
Hazan misali çöken geceyle imtihanı
şairin
Yazdıkları ise bir şiirden çok öte…