Bir düş’ ün daha kıyama durduğu…
Haznesinde yangın
Ruhun kederli saltanatı
İzini sürdüğüm renkler misali
İfası yitik şehrin güncesi
Derdest olmuş yolculuğu hicranın
Kümelenmiş anılar cumhuriyeti
Varsa yoksa yalnızlığın titrek sesi
Mahzun bakışları külkedisinin
Manidardır gecenin ç/ağrısı
Açmadan solan imgeler gibi
Balkabağına dönen yüreğin silik
rotası
Depreşen hüzün ne ki
Kederin dik alası
Terk edilmişliğin cefasını içine
çeken
Yeminli bir düş gibi
Gerçeklerden elini ayağını çeken
Hüznün sabit tarifesi:
Şiir varsın olsun solgun ruhun meali
Şaire biçilen bedeller
Şehre yanık
Şiirse tek tanık
Sadakat yemini etmiş saf âşıklar
külliyesi
Yazgının yazamadığını yazan kalem
Aşkın izotopu her sözcük dirhem
dirhem
Eksilen coşkusu yiten nazı şairin
Dibe her vurduğunda şiir diye yüzeye
çıkan
Islak ve yırtık mendil
Şairin yüreğini kurulayan
Belki de saatin akrebi
Sokan derinden
Zamansız bir ölümse peyda olan
Çengele takılı aşkın rüzgârı
Sonsuzluğun katıksız hicabı
Aşk diye içine esen
Göçebe ruhlar geçkin zaman
Göç mevsiminden firar eden kanadı
kırık kuşlar
Evhamla ve ihtimamla seven
Sevdiği kadar içine ters esen rüzgâr
Kol kanat germek ne ki yalnızlığa
Yolsuz kalmış çuha çiçeği
Toprağın nazarında kurumuş kökü
Kabaran nefsi ölümcül rüzgârın
Top yekûn firar etmiş düşler
sokağında
Hazan mahsulü bir düş’ ün melun
mahzun varlığı
Ölümsüzlük dileyen tanrısal yakarışla
Yankısı şiirin yanık teninde
Meltemin matemle dolu acıyla beslenen
hazzı
Varsın olsun dünde kalan
Kalemin kırık ve kırgın ucundan sökün
eden
Kâh fısıltılar kâh dinmez nidalar
Kayboldukça ve kaydıkça elinden yaşam
Şairin siyah duvağında uçuşan
binlerce şiir binlerce imge
Kayıtsız addedilen cihanın acımasız
seyrinde
Şiire ve şaire biçilen bedel
Bir sessizlik daha bozguna uğratırken
yüreği…