Özel bir üniversitenin düzenlediği anma programına ünlü tarihçi davet edilir ve yaklaşık iki saat konferans verir,hiçbir ücret talep etmez.Onu can kulağıyla dinleyen,gözlerini gözlerinden ayırmayan ve her sözüne başını sallayarak onay verip en ön sıralarda oturan asistanı,toplantının ortasında salonu terkeder.
Ertesi gün ise başını kaldırıp hocasının yüzüne bakmaz,hocası sorar:
-Hasta mısın,neden konferansı dinlemedin?
Hafifçe başını sağa doğru çevirerek:
-Hastayım,der ve susar.
Hocasının en sevdiği,başarılı öğrencilerindendir,kaybetmek istemez.
-İstersen sana bir organizasyon ayarlayabilirim,hangi okulu istersin,diye teklifte bulununca,ummadığı şekilde bir tepkiyle karşılaşır:
-Kalsın,sizin gibi ders vermek istemiyorum.
Hocası,hangi belgeleri karıştırtırdım acaba,hangi olayların nedenlerini veya sonuçlarını söylemeyi unuttum,diye düşünerek sorar:
-Söyle bakalım,nerede şaşırdım?
-Bize söylediğiniz o tarihi gerçekleri neden burada söylemiyorsunuz,güvenilir kişi olduğunuz belli ki insanlar sizin yalanlarınıza bile inanıp alkış tutuyorlar...
Kısa süren bir sessizliğin ardından hocasının cevabı şu olur:
-Eğer o gerçekleri söyleseydim değil beş yüz kişi, beş kişi dahi dinlemezdi,ayrıca yaşım da bayağı ilerledi, bu yaştan sonra işsiz kalmayı göze alamazdım.
(
Tarihi Gerçekler başlıklı yazı
berberce tarafından
29.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.