Onca işin gücün arasında siparişler peş peşe  gelir ve herkesi bir telaş sarar patron ismini duyunca, ne de olsa işletme onun evi sayılır.Onların menüsü  değişmez: Dana antrikot,dana bonfile,kuzu kavurma,mantı,kremalı makarna,bulgur pilavı,lahana sarma,kuru fasulye,nohut,taze fasulye,barbunya,yeşil mercimek,patlıcan musakka,bamya,ekşili semiz otu,pırasa.

Garson koşa koşa geliyor;

-Balık var mı?
-Var.
-İki balığı ayıklayıp küçük bir paket yapıver.
-Burada yiyecekse paket yapmaya gerek yok, balık tabağı hazırlayalım.
-Yok, evine gidecek, sakın kılçık olmasın  ha, dikkatli ol!
-Anladık da balığın yanına yeşillik,limon falan...
-Sadece balık.

Bu sipariş kime biliyor musunuz, kedisine,oysa kediler kemik bile yer. Allah bilir, maması kaç paradır?

Bizim köydeki kediler çorbayı bulsalar o gün bayram ederlerdi, insanlar gibi hayvanların da  kaderleri bazen gülmeyebiliyor.
( Patronun Kedisi başlıklı yazı berberce tarafından 1.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu