B/atıl bir düş’ sün sen yalnızlığın
kıvamında saklı hicran ötesi…
Sözcüklere meftunum, yar
Yarenim sevgim mealimse yasta
Yaş dolu değil ruhum
Sözcüklerim kadar yeşerdiğim
yaşadığım
Ah, keşke mümkün olsaydı ölüm
Babamın veda ettiği yaşta saklı
keramet
İzini sürdüğüm günbegün
Büyütmeye vakıf olduğum muğlak düğüm
Mağdur yüreğimden arda kalan hüzün
Hem ağlar hem gider sevdalı gelin:
Bahtına rastık tahtına gül döken
Bir batında doğup ölüveren
Gün ve gece misali içlendiği ne ki
şairin?
İçtiğim hüzün ve ukdesi
Derinde saklı kelamın meramı
Bilmezler de her şey aslında bir
selamda saklı
Sadık kaldığım şadırvanında yaşadığım
gezgin yüreğin
Ne sanrı ne sancı ne de yası hafife
aldığım
Her insan her muradım
Kayıtsız şartsız sarmalındayım
sevdamın
Yalnızlığımsa asla değil geçici
Bir o kadar suskunluk dolu nasıl da
izafi
Hatırına sevginin hatmettim evreni
Hatırşinas yüreğimse bahşedilmiş tek
serveti
İdama ettirmek adına baş koyduğum
yoldan da yok iken dönüşüm
Bazen semazenler gibi salınırım
Ruhumda saklı o gizil veryansın
Varsa yoksa her sözü de üstüme
alınırım
Çehrem pembe
Sevdamda saklı bilinmeze dair her
zerre
Şiarımsa ufuk
Muradım ve Rabbimle vakıf olduğum
umut
Kimisi veryansın eder
Sözcükleri yaslı birer nutuk
Başımı yasladığım dağlarsa karlı
Mizacımdaki her sıfatı
Bahşeden insan mizaçlı sözde tanrı
İçerlediğim kadar
İçtimada hidayetin
Peşindeyim bilinmezin ve Rabbin
Eşliğinde çömdüğüm şu kara delik
Bilmezler de acımın nasıl da ufkumu
açtığını
Açmazda değil aymazlığında
Savsakladığım bir detayın uğultusunda
Çeperinde resmin
Çelimsiz değildir de hani yüreğim
Bilakis tıkış tıkış muhtevası
Yaralı zemin yaralı gelin
Yamalı günde saklı döngünün düğümü
Dönüşü erken ya da geç sürgüsü
İtilmiş varlığımın, sefasını sürdüğüm
hüznü
Bile çok görürler ya:
Yağmalanmış kimliğim
Yâd edilesi mazim
Kilit vurduğumdur derinde saklı aşka
kapalı yüreğim
Gel gör ki:
Dinmez de bende sevda
Meali hüzün ve yanık kokan ettiğim
yürekten her dua
Kıblem ve kabrim iç içe
Kandığım kadar kardığım önümde…
Ansızın sökün eder gaipten gelen bir
coşku
Sözcüklerse mühimmatı ruhun
Emsalsiz sevginin eseridir yazdığım
her şiir
Bir kıtlama yaptığım çay misali
Hem kat izinde saklıyım ben
hayallerimin
Gerçekler alabildiğine aşikâr
Geçiştirdiğim acılar
Bir rengin istilası
Erişilesi en zor rakım mı yoksa
sonsuzluğun ç/ağrısı?
Hamt ettiğim kadar heder ettiğim
hayatı
Bir bir diktiğim sökükleri
Razı geldiği kadar yüce Rabbi
Sevmenin büyüsü ve huzuru
Kilitli bir çekmece iken gizinde
aşkın
Raks eden sözcüklerin ve buğulu
hayallerin
İndinde yaşamanın güftesi
Bir şiir ya da bir hikâye ne ki?
Hecelediğim hayatı sergilediğim gönül
tezgâhı
Dilediğim sabır katık ettiğim şükür
Sevdiğimin sabıkası
Ruhumdan firar eder her duygu
Renklerin en asili beyazdır tuttuğum
asa
Nasıl ki gark edendir kalem
Gıyabında hüznün asla da yıkılmaz yıkılmayacak
da kale’ m