Gecenin Celladı...




Berduş gecenin celladıyım ve ruhumda uçuşan takvim yaprakları

Vurdumduymaz hümayunu yalnızlığın, aşka ırak

Bir coğrafya misali

Sergüzeşt mısraların tutuştuğu yürek yangını…

 

 

 

 

 

 

 

 

Hüzne ısrarla mahal veren alıcı kuşlar

Ve o demir perde yüreğin izdihamından firar

Eden her gölge her sözcük her renk

Mimarisi ölümün imgeler

Kucak açan rüzgârı ömrün

Bilediğim sözcükler

Öptüğüm bilekler

Büksem bile her birini

Buyuran elbet Tanrı

Ne de olsa ilk günden beri sundu bana sev, emrini

 

Bir mangal yürek ki benimki

Şehrin kayıp mangal kapakları

Varsın olsun üstüm başım çamur

Güneşin balçıkla sıvanmayacağını

Öğretti bana kaderin engebeli yolları

 

Huzur uzak mı?

Ya da sözcükler çok mu isyankâr?

Ve kibri sessizliğin

Kinayelerle örülü nice halka eklendiği kadar

Zincirin dahi durduramadığı

Bir mealim ben:

Hüznüm darp edilse bile

Sonlanmayacak beni esir alan cihat

Sönmeyecek de asla içimdeki İlahi Işık

Nasıl ki mezar başlığım dolu dolu daha şimdiden

 

Kâh Şimal Yıldızıyım gezegenin

Kâh Zühre olmaya meyyal bir coşku ile

Sakit olsun bununla demenin içgüdüsü belki de

Yazmaya durduğum her şiir

 

Öykündüğümdür dünüm içimde haykıran bülbülün demi:

Öldürdüğüm nice isyankâra değil

Öykülerim yazmakla dahi dinmiyor bu gaipten gelen esinti

Askıntı hangi duygu ise

Duymazdan gelenlerin kabrini ziyaretim

Her halükarda koruduğum kimliğim

Kapıp da koyuvermediğim kadar

Yalnızlığıma musallat olan kibirli rüzgâr

Belki de bir kabadayı misali

Atılası her nara

Nifak sokanlara itibar etmediğim

Nefreti ve kini men ettiğim

Azık bildiğim kadar sevgiyi

 

Azımsanan yüreğim

Kilit vursam da güne ve aşka

Kayıt açtığım her yeni gün ve şiir

Elbet içimden kopup gelen bir vaveyla

Anbean yürüdüğüm Hakkın yolu

İnsan olmakla yükümlü

İdare lambasında da geçerken ömür

İhya edilesi nice duygu

İhbarım kendimi kendime şikâyet ettiğim

Hazzında huzurun maneviyatın sunumu

Nasıl ki sözcükler gark etti yine bir bilinmeze

Gıyabında mevsimin

Solan gün ışığına müteşekkir

Karanlığın dibini görsem bile

Bilirim de akabinde yağacak rahmeti

Nasıl ki bahşeden Tanrı

Şükrettiğim kadar günüme…


( Gecenin Celladı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu