Groteskti ve kişisi iç alan, kişiden
dışa doğrudur. Özne kişiden başlar. Korunan bencil oluşla kişiden dış çevreye
doğrudur. Dışta doğal bir çevre alanıyla, doğal çevrenin farklı yoğunluklu alan
öbekleri vardır.
Üçüncü olarak dışta sosyolojik ve
kolektif bir güç birliğinin, yüzeysel ve hacimli alan öbekleri vardır. Dıştaki
alan kuvvet çizgileri de sosyolojik bir “totem noktada” birleşen ve sosyolojik bir
noktada dışa doğru ve tekrar kişiye doğrudur.
Açlık gibi temel eğilimlerimiz içten
dışa doğru yönelimle bir alan etkisiydi. Dıştaki elma ağacı, dışta kişi
içseline doğru ve doğrudan tam da kişinin isteğine göre bir doğal alan etkisi
öbeğiydi!
Unutmayın ki hayat en az dış dünya
ilişkilerinden yalıtılmış enerji akışlı ve en az durumla eksik öznenin ben
bilinciydi. Dış dünyanın yani elmanın tam da size göre olması bundandı. Özne ile
elma gibi iki alan karşılaşması doğrudan bir girişimdi.
Tekil bir özne ile elma gibi bir dış
etki alanı arasında doğrudan ve kişinin groteskti anlamalarından oluşan girişme
arasına, kişi-kişi etkili kolektif bir bağ ilişkisi girmekle; üçüncü bir alan
etkisinin girişen bir kuvvet bağlanımı ortaya konur. Üçüncü kuvvet bağlanımı
sosyolojik ve kolektif bir alan kuvvetidir.
Özne, kendi üzerindeki üçüncü bir
kuvvet bağlanımının alan etkisiyle elmayı doğrudan yemez. Özne elmayı sosyolojik
ve kolektif bileşimin yüzey alan merkezine yani totemi noktaya getirir. Totemi
nokta neydi? Herkesle ortakla sılan groteskti duygulu alandı.
Totemi nokta (totemi alan) öznenin,
yani eylemli ben bilinci olan kişinin; elmayla, elmayı doğrudan yeme girişmesi arasına
girip yemeyi engelliyordu. Kişi yeme işini, elmayı totem merkezine getirip de
paylaşana kadar kişinin yemesini biraz geciktiriyordu. Sosyal etki sosyal
öğrenmeydi.
Totemi alan, iki boyutlu yüzeysel alan
girişmelerinin düğüm merkeziydi. Zamanla totem merkezinin yüzey alanı yanına,
dördüncü bir alan etkisi ve dördüncü bir girişim eklendi. Dördüncü etki “üç
boyut ile hacimli bir üretim alanı etkisiydi”.
“Üçüncü boyut ile hacimli bir üretim
alanı merkezi de ilahi alanlı düğüm merkeziydi”. Dördüncü boyutlu ve hacimli ilahi
alanın etkisi çok birikimli kolektif bir zenginlik kaynağıydı.
Birikimli ve tüketilenden çok fazlasını
üretme işinin kolektif zenginlik kaynağı olması, beşinci bir etki alanıydı. Beşinci
alan kuvveti, mülk sahipliğini doğurmuştu.