Korku
Ömür
yanılsamamın en zifiri karanlığına doğdun sen güneş misali,
Gönül
sayfalarımın bitip tükendiğini zannederken ben buldum visali.
Meğerse
boşa koşmuşum yıllar yılı var olmayan bir emelin peşinden,
Nasibim
benimle gelirmiş de ben bilmezmişim, üzülürmüşüm derinden.
Üzülme
artık ey gönül, düşüme suratını feleğe ve sabırla büyüt aşkını,
Yitirme
bulduğun bu baharı, kıymetini bil ve devşir derhal başına aklını.
İnsan
bu pek bilmez sahip olduğunun kıymetini; ister hep var olmayanı,
Var
olunca bu kez yeni bir menzile koyar hevesini, arzusunu ve muradını.
Sen
öyle ahmak olma sakın, sıkı sarıl yıllar sonra kavuştuğun bu murada,
Değişme
onu hiç zaman, hiçbir yerde, hiçbir şeyle olma şaşkın bir budala.
Sen
bilmezsin ancak bu ömür denilenin baharı da vardır allı, morlu ve çiçekli,
Yalnız
boranını kışını, yağmurunu yaşını, çakılını taşını bilsen de sen ve çilesini.
Yalnız
bir büyüdür ki bu en kolay solan çiçek her zaman en güzeli olmuştur,
Acı
patlıcanı kırağı çalmaz diye atalar yıllar yılı dilden dile söylemiş durmuştur.
Bu
nazlı çiçeğe yüz çevirsen bir an olsun bil ki kaybolur gider alın yazından,
Zifiri
karanlık hiç gitmemiş gibi kaplar tüm ruhunu sökülür kalbin bağrından.
Bu
nasıl bir korku ki yeni kavuşmuşken nazlı yâre asırlık bekleyişin ardından,
Kavuşmanın
sevincini kursağında bırakırcasına bir korku, henüz hiç yaşanmadan.
(
Korku başlıklı yazı
MESUT ÇİFTCİ tarafından
14.08.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.