Ölümün; yaşı,başı,saati,dakikası,mevsimi ve yeri yoktur,bu yaşlara "ölüm yaşı"diyemeyiz çünkü içinde bulunduğumuz çağ bilim ve teknoloji çağı olduğu için bazı hastalıkların erken tanısının konması ve etkili tedavi yöntemlerinin icat edilmesiyle beraber insan ömrü uzamıştır ancak ölümün en çok beklenildiği yaş diyebiliriz.Çevremizden hep duyarız eskiden 60-65 yaşındakilere yaşlı gözüyle bakılırken,şimdilerde ise orta yaş sayılıyor neredeyse.Tabi bizler o yaşlara erişir miyiz Allah bilir.
Dünya Sağlık Örgütü, 45-59 yaşlar arasını orta yaş, 60-74 arasını yaşlılık, 75-89 arasını ileri yaşlılık, 90 ve fazlasını ihtiyarlık olarak sınıflandırmıştır
Bu yaşın özellikleri;
*Zorlu yıllardır özellikle ciddi sağlık sorunları sebebiyle bir kısmı tedavi görmektedir bir kısmı ise yatalaktır.
*Sosyal ilişkileri gittikçe azalır çünkü tanıdıklarının çoğunu kaybetmiştir.
*Yeniliklere, yeni şeyler yapmaya ve öğrenmeye karşı ilgi ve alakaları yoktur.
*Oğluyla,geliniyle ve torunlarıyla sık sık fikir çatışması yaşar.
*Kırılgan, alıngan ve kırıcı olurlar.
*Alzheimer ve şizofreni hastalığı yaygındır.
*Sevilmediklerini ve değersiz bulunduklarını düşünerek kendilerini hep yalnız hissederler.
*Genç yaşlarına göre beceri ve güç kaybı söz konusudur, yaptıklarıyla bazen övünürken bazen de yapamadıklarından pişmanlık duyarlar.
Bütün bunlar su götürmez gerçek değil tabi ki;içlerinde sağlıklı,mutlu,bilgili ve itibarlı olanları yok mu,var.
20 Ocak 2021'de Birleşmiş Devletler'in 46'ncı başkanlığına Joe Biden, 78 yaşında, seçilmiştir.Beyaz Saray'a giden en yaşlı başkandır aynı zamanda.
Bizim toplumumuzda 70-80 yaşındayken siyasete atılıp belediye başkanı ya da milletvekili olmak isteseniz sizi topa tutarlar ve:
"Senin kazanacağın yer sandık değil mahşer,gideceğin yer ise meclis değil mezarlık."demeden duramazlar.