Aldım başımı ellerimin arasına. Geçtim pencere karşısına. Tebessüm ettim dışarıdan el sallayan çocukluğuma.
Çocukken her şey daha mı kolaydı yoksa büyüdükçe, dünyanın ceplerinden düşen şekerler, gerçeklerin acı tebessümünü yansıtan asıl olay mıydı?
Zihnimin ötesinde çıktım bir yolculuğa, geçmişle gelecek arasında duran çocuk kalbim; gökkuşağına takıldı, gökyüzünden yeryüzüne süzülerek salındı... Gece gökkuşağı olur mu demeyin! 
Çocukluk; hayat merdivenlerinin başlangıcında, ah be ne de güzel bir deneyim. 
Hatırlıyorum da; babamın işten gelişlerini beklerkenki sabırsızlanmalarım ve onun her akşam itinayla getirdiği sürpriz yumurtalarım... Ne kadar da özeldiniz, çikolatayı yedikçe yuvarlak sarı tabakanın görünmeye başlamasıyla içimde artan heyecan ve tüm duygularımın içinde harmanlandığı gün yüzüne çıkan oyuncağım... Dünyayı bu ufacık kutuya sığdırabilmiş minicik bir kalpti ah çocukluğum. 

Yaş aldıkça duygularımı oturttum sürpriz yumurtanın kenarına ve yaşamın katmanlarını tek tek soyarak indim çocukluğuma. Kum saatinin kumları gibi boncuk boncuk dağıldım. Kaç canım vardı ki zaten; tuzla buz olup şu andan eskiye geçen yaya geçidinde kalakaldım. Hayat trafiğinde radara yakalandım. Yanlış olan neydi? Güya dünya medeniyetlerin eniydi!!! 
"Çocuk ben" tuttu elimden ve fısıldadı içimin derinliklerinden: "Sakın bırakma beni, ben hep seninleyim... Hadi sen de tut ellerimden" 
Sonra kendimi çocukluğumun sokaklarında koşarken buldum. Ahh birden annemin sesi yankılandı kulaklarımda " Sen hâlâ dışarıda mısın? Çabuk eve, yine kirletmişsin üzerini! "Anne dur, çocukluğumu bulmuşum; şimdi olmaz, hayır gelemem'' diyemedim... 

Geldim anne geldim, geçtim sobanın başına üşümüştüm haliyle.
Her şey eskisi gibiydi. Sobanın üzerinde fokurdayan çaydanlık, askılıkta kurumaya bırakılmış çamaşırlar ve bir köşede namazını kılan ninem... Nasıl özledim hem de nasıl. O anlara gidilir mi bilmem... Ve diğer köşede Kur'an öğretmek için çabalayan dedem... 
Şimdi benden kat ve kat uzaklarda fakat içimde en özel yerde; işte öyle derinden bir dem... 
                             

 Büşra Dalgıç
( Derinden Dem başlıklı yazı Gülen Düş tarafından 9/19/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu