Öznemi ansızın doğurabilirdim annelik içgüdümle sırdaş bir Bedevi gibi boylu boyunca uzandığım zemherinin de tortusu çökmüşken en dibe.

Sessizlik vurgun yemişken ve tekil hanemde saklı iken ölüm, menevişlenen gecede saklı tahakküm ve işte kara meleğin zaferi.

Ben önce bir ağıt yaktım yetmedi.

Sonramı güncelledim maviden bülteninde semanın orak ile savurduğum bir çığlığın ekiminde saklı haset yüklü hasadı çiğnerken zalim, çiy tanesi kadar varlığımda saklı hikmetin ön görüsü iken gelen zamanın verdiği direktif gidenlerden haz etmediğim kadar haizi olduğum hüznün hırkasına iliştirdiğim tek bir kelimeyi.

 

 

 

 

Seyisi güneşin

Dörtnala güz denen iklim

Arzında dünün gökte saklı terennüm

Marazi duygulardan arınmış bir ikbal

Sessizliğin vurgun yediği ile hemhal

Gülümseten umudun kırık tekeri

Ve işte döngünün daim kıldığı

Bir zemheri.

 

Öznesi yok iken gülücüklerimin

Seferi istikametinde bağları çözülen dizlerimin

Dizeler sıralı

Dingin bir ömre duyduğum özlem sıra dışı

Sıradanlığın utkunda saklı heceler

Bol keseden öğüt veren kimse

Kimyası bozulmuş bir kez döngünün

 

Sıra sayı sıfatları ve uçuşan zanlar

Aşkın akıbeti özlem

Daha çok var ölüme

Demek isterdim

Diyemedim.

Diyezi sözcüklerin

Varsa yoksa şiirler diyetini ödediğim

 

Kalemin namlusu

İnsan olmanın namusu

Kekremsi acılardan çıkıp da yola

Deşilen yaranın izinde saklı

Bir renk bir amblem

Göğü karışladığım anbean

Yitik sözcükler soluk yüzlü matem

Aşkın ambarı gagaladığım umut ve hicran

Bir sema gösterisi adeta

Yılkı atları koşuşurken Samanyolunda

 

Mevsim geçkin

Sureler saklı gecenin

İçinde çivisi çıkmış ne varsa asla

Yok gözümde

Tembihliyim babadan

Terbiye edemediğim şeytan

Tenezzül dahi etmezken

Arşınladığım yerin

Uçuştuğum tepenin

Orta yolu bulamadığımsa hikmetin

İzinde ayrık otu addedildiğim

 

Meali yok bu hüznün

Meramı da

Mizacı da solgun günün

Semiren acılar

Kutsal kitabın izinde

Semiren yalnızlığın da genzini yakan

Bir özlem daha oldu sırdaşım

Seğiren gözümden akan yaş

Yanlısı olduğum yasın dibine vurmaksa

Kısasa kısas olmamalıydı yaşamak oysa

Kısa kestiğim bir gün bir şiir bir ömür

Kıyamet alameti ne varsa serptiğim yerin göğün

İkbali

 

Var olmakla iştigal bir yetim cümle daha yetişti mi

İmdadıma

Esen imbata sorun beni

Son kez de olsa öpmek alnından sevgiyi

Sevecen kuşların kanadına yağan her hece her imge

Beti benzi atmışsa ne önemi var artık

Varsın geri dönmesin gidenler nasıl ki sadık

Birer neferiz hüzne

Feri sönse bile iklimin seyrinde

Sona çeyrek kala

Arşı alaya çıkan duyguların hulasası…


( Sona Çeyrek Kala... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10/12/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.