Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 10/22/2023
Okunma Sayısı : 341
Yorum Sayısı : 5
Yafa Ve Gazze'nin Tahliyesi, Kıbrıs'ta Kurulan İsrail Devleti.--4. Bölüm--

1936 - 1939 Arap İsyanı sırasında Yahudiler ne yaptı?

Bu isyan sırasında Yahudiler, kurmuş oldukları Haganah adlı örgütle isyanların bastırılması konusunda yardımcı oldular. Öyle ki İngilizler pek çok yerde isyanları Haganah'ın silahlı güçlerince bastırabildiler.

Ancak, İngilizlerin iki yüzlü bir siyaset izlemesi Yahudileri de ikiye bölmüştü. Haganah içinden bir bölümü İngilizleri Filistin'den kovmadan bağımsız bir İsrail Devletinin kurulmasının imkansız olduğunu düşündüklerinden İngiliz yönetimine karşı adeta savaş açtılar.

Kısaca Irgun denilen ve bir dönem başkanlığını hepimizin en azından ismen de olsa bildiğimiz Menaham Begin'in yaptığı bu grup Filistin'de İngilizlere karşı sabotaj eylemleri düzenlemeye başladı.

İngiliz Yönetiminin işi zordu. Yaklaşan Alman tehlikesine karşı acil bir şeyler yapması gerekiyordu ama hem Arapları hem de Yahudileri aynı anda memnun etmesi imkansızdı. Bir savaşa gireceğini kaçınılmaz gören İngiltere 1939'dan itibaren politikasını değiştirdi ve Yahudileri huylandırmadan Arap yanlısı bir politika izlemeyi kendisi için daha hayırlı gördü. Bu aşamada yapılacak en doğru şey Arapların sırtını okşamak, Yahudilere ise '' Sabredin, eninde sonunda sizin istekleriniz olacak ama şimdilik susun ve sabredin.'' Demek olacaktı.

1939'da Filistin bölgesine gönderilen ve durumu yerinde izleyen gözlemcilerinin raporları neticesinde İngiltere '' Mc Donald beyaz Kitabı'' adı verilen bir planı kabul ettiğini açıkladı.

Beyaz Kitaba göre 10 Yıl içinde Filistin'de bir Filistin devleti kurulacak, bu devlet içinde gerek Arapların gerekse Yahudilerin Filistin yönetimine katkıları artan biçimde sağlanacaktı.

İngiltere aldığı bu kararla Arap isyanlarını sükunete erdirmeyi hedeflemişti. Bir taraftan Almanlarla uğraşırken diğer taraftan Araplarla uğraşmak istemiyordu ve gerçekten de Arapları bir süreliğine de olsa susturmayı başarmıştı. Peki Yahudiler?

Beyaz Kitap, Yahudiler üzerinde şok etkisi oluşturdu. Bu değişen şartlar içinde nasıl davranacaklarına karar vermeleri gerekiyordu. Almanya tarafını destekleseler de İngiltere tarafını destekleseler de başları beladaydı. Sonunda kararlarını verdiler: Resmi olarak İngiltere'yi destekleyecekler ve II. Dünya Savaşından zaferle çıkması için ellerinden geleni yapacaklardı zira İngiltere her şeye rağmen Almanya'dan daha ehven-i şerdi. Ama aynı zamanda gayrıresmi olarak İngiltere'yi Filistin'den sepetlemek için ne gerekiyorsa saman altından su yürütürcesine yapacaklardı.

İşte bu noktada Haganah bir taraftan Afrika'da Rommel'e karşı savaşmak üzere Yahudilerden 5000 kişilik bir kuvveti İngilizlerin emrine verirken bir taraftan da İngilizlere karşı her türlü mücadeleyi verdi. Mesela 1944'de İngiliz Milletvekili Lord Moyne'nin Yahudi suikastçılar tarafından öldürülmesi, bu eylemlerden sadece biriydi. Siyonist Yahudilerin yeni amacı İngiltere'yi bıktırmak idi.

Özetle söyleyecek olursak İngiltere de Siyonist Yahudiler de birbirlerine karşı iki yüzlü bir siyaset izliyorlardı. Yahudiler açık açık olmasa da dolaylı olarak İngiltere'ye '' Bağımsız bir İsrail Devleti kurmamıza yardım etmediğin takdirde bu toprakları sana dar ederim.'' derken İngiltere '' Sen ne halt edersen et ben önce kendi çıkarıma bakarım.'' Diyordu.

İngiltere, Haganah'ın da yardımlarıyla Rommel'e karşı üstünlük sağlamış olmasına rağmen 1945'de II. Dünya Savaşı sona erdiğinde hâlâ Filistin'e Yahudi göçü üzerine koymuş olduğu kısıtlamayı kaldırmıyordu. Bu süreçte ise Haganah, yasal olmayan yollardan Filistin'e Yahudi göçünü organize ettiği gibi var gücüyle İngilizleri Filistin'den atmaya çalıştı.

Evet, İngiltere, benimsediği yeni politikasıyla Filistin'e Yahudi göçüne izin vermiyordu hatta Filistin'e diye yola çıkan gemileri Kıbrıs'a gitmeye mecbur ediyordu. Ama yine de Avrupa'nın neredeyse her ülkesinden kalkan gemiler akın akın Filistin'e doğru yola çıkıyorlardı: Mesela Fransa, İtalya, Yugoslavya, İsveç, Cezayir, Bulgaristan, Korsika, gibi ülkelerden 1946-1947 Yılları arasında kalkan toplam 39 gemi ile toplamda 52. 129 Yahudi yola çıkmıştı ki bunlar deniz yolunu tercih edenlerdi. Bundan daha fazlası ise kara yolundan Filistin'in yolunu tutmuştu ve ilginçtir ki önlerindeki en önemli engel 1917'de Siyonizmi destekleyeceğine söz vermiş olan İngiltere idi.

İngiltere ilk başta bu Yahudileri gözlerden de gönüllerden de ırak bir yere Hint Okyanusunda, Afrika kıtasının ve Madagaskar Adasının 2000 Km doğusunda minicik bir ada olan Mauritus'a sepetleyip temelli kurtulmak istiyordu ama daha önce de dediğimiz gibi bu öyle çok da kolay değildi zira İngiliz Sterlinini bile Yahudi Bankerler basıyordu.

Sonunda kararını verdi İngiltere : Araplara ''Korkmayın, bir tek Yahudi bile bir daha Filistin'e giremeyecek'' derken Yahudilere '' Hiç merak etmeyin ve az daha sabredin. Eninde Sonunda Filistin sizin olacaktır. Mesajını en güzel şekilde vereceği yeri seçti : KIBRIS

Bundan böyle akın akın Kudüs'e doğru yola çıkan Yahudileri Kıbrıs'a yerleştirerek Araplara '' Gördünüz mü bakın Filistin'e değil Kıbrıs'a yerleştiriyorum.'' derken Yahudilere de '' Filistin ve Kudüs'e sadece bir adım kaldı. Az daha sabır.'' Mesajı veriyordu.

Velhasılıkelam İngiltere artık Filistin'de ipin ucunu kaçırmıştı ve işin doğrusu bu saatten sonra Filistin'in Arap'ın mı yoksa Yahudi'nin mi elinde olacağı çok da umurunda değildi. Hele hele de Yahudi Irgun Örgütünün 22 Temmuz 1946'da İngilizlerin yönetim karargahı olan Kudüs'teki King David Otelini bombalayıp 92 İngiliz'i öldürmesinden sonra artık Filistin'in kimin olması gerektiği hiç de dert değildi İngiltere için. Bu beladan bir önce yakasını kurtarmak istiyordu.

*****

Alman zulmünden kurtulup hayata tutunan Yahudiler Kudüs'e gittiklerini umarak çıktıkları yolculukta vara vara Kıbrıs adasına vardıklarını görünce büyük bir şok yaşadılar. Ancak şokun daha da büyüğünü geldikleri bu adada yine dikenli tellerle çevrili ve askerlerin yönetiminde olan kamplarda kalacaklarını öğrenince yaşadılar. Bir esir kampından kurtulmuşlardı ama yepyeni bir esir kampına gelmişlerdi şimdi.

Gerçekten de ilk zamanlar bu askeri kamplar tamamen esir kampı mantığı ile yapılmış kamplardı ve göçmenler önceleri bez çadırlarda yaşıyorlardı. ( Bu çadırların yerini çok kısa zamanda çocukken benim okulumuzun bahçesine kurulup sınıf olarak kullandığımız ABD barakaları aldı. Yani olaya artık ABD el koymuştu denilebilir. Yahudilere yardımlar oluk gibi yağıyordu. )

Ama?

Ama çok kısa süre içinde bu kamplar Geleceğin İsrail'ini kuracak olan insanların yetiştirildiği bir üniversiteye, Siyonizm ideallerine sımsıkı bağlı liderlerin yetişeceği bir eğitim kampına dönüştü. Düşünün ki sadece 1.5 yıl içinde bu kamplarda üniversite bile kuruldu ve bu üniversite 1800'ün üzerinde mezun verdi. Üniversitenim en önde gelen hocalarının MOSSAD ajanları olduğunu söylemeye sanırım gerek yoktu. Siyonist olmayan Yahudiler bile kısa sürede azılı bir Siyonist olup çıkıyorlardı.

Tamamen çöl olan Filistin topraklarında yemyeşil bir İsrail Devleti kuran ziraat mühendislerinin çoğu da Kıbrıs'ta aldı eğitimlerini..

Kısaca bugünkü İsrail'in temelleri Kıbrıs'ta atıldı.

Peki adadaki Rumlar bu duruma bir şey demediler mi?

Karokolos ve Dikelya'da kurulan toplam 12 Kamp tabii ki Rumların hiç hoşuna gitmedi ama bu mültecilerin en kısa zamanda Kıbrıs'ı terk edeceklerinden emin oldukları için ses çıkarmadılar.

Peki Türkler?

Türkleri adam yerine koyup da fikirlerini soran olmadı ki.

****
Sonra?

Sonrası gelecek son bölümde. 
( Yafa Ve Gazze'nin Tahliyesi, Kıbrıs'ta Kurulan İsrail Devleti.--4. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10/22/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu