Pazarın köşesindeki berber dükkanına girdiğinde traş olmadan içini bir ferahlık salıvermişti, tanıyan tanımayan herkes birbirlerine esenlik diliyor,sağlığına dua ediyordu.Sırada iki kişi vardı ve bunlardan birinin yaşı genç olmasına rağmen  kafası keldi.

Şak şuk makas seslerini berberin sesi bastırıyor,eleştiriyordu yöneticileri:
"Bunlarda hiç vicdan yok, gariban çocukları zeki olup okuyamazken zengin çocukları şımarık olup paralı okullarda okuyarak  haketmedikleri mevkilerde çalışırlar,yok kardeşim adaletin "a"sı bile kalmamış."

Sessizce dinledi berberi ve dudaklarını ıssırdı, boynunu büktü,haksız da sayılmazdı ama oy verdiği partiye sürekli sert eleştiriler yapmasını hazmedemedi.

Sıra kendisine gelmiş,dükkanda kimse kalmamış ve tanışma faslı başlamıştı:
-Buralara yabancısın galiba.
-Yabancı sayılmam,yakın köylerdenim  işim düşünce arasıra  geliyorum.
-Ne iş yaparsın?
-Çiftçilik. 
-Evli misin?
-Evliyim.
-Çocuk...
- Henüz yok.
-Köyde var mı berber?
-Topal Akif  diye  birisi vardı o yapıyordu bu işi ancak  eskisi gibi gözleri  görmüyor ve elleri de titrediği için doğru dürüst traş yapamıyor şimdi.

Unutmamıştı  az önce berberin söylediklerini:
- Borcumuz ne kadar?
-200 lira.
- Sen de adaletsiz davranıyorsun,deyince berber,kaşlarını çattı:
-Fiyat tarifelerimiz işte burada yazılı,dedi,kafama göre ücret almıyorum.
Kapıdan çıkarken şöyle diyordu adam:
-Dakika tuttum kel adamı on iki dakikada traş ettin beni ise yirmi sekiz dakikada fakat ikimizden de aynı ücreti aldın,adalet mi  bu?


( Berber Dükkanı başlıklı yazı berberce tarafından 11.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.