Sokaklarda askerlerimizi uğurlamak için konboy oluşturan araçlar göğsümü kabartıyor,gözlerim doluyor.Bir daha askere gitmek mümkün olsaydı can atardım. Kolay değil insanın ailesinden,eşinden,sevgilisinden,arkadaşlarından,işinden,alışkanlıklarından biranda uzak kalarak tanımadığı illere veya tanımadığı ortama adapta olabilmesi.
Ben de bir zamanlar tekbirlerle,dualarla,türkülerle,sloganlarla,davullarla zurnalarla,ıslıklarla ve çığlıklarla uğurlanmıştım.O atmosferi yaşamak dünyanın en mutlu insanı olmanıza yetiyor.Korna ve çocuk sesleri "Allahu Ekber"nidalariyla birleşince ortaya dünyanın en güzel,en hoş ritmi ortaya çıkıyor.
Askerlikte unutamadığım anılar çok ama bunların bazıları şunlar:
1.Askere akranlarımdan geç gittim,çalışmak zorundaydım ve üç dört yıl ertelettim.İşyerimden aldığım tazminat ise askerliğim boyunca harçlık olarak bana yetmişti.(5 milyardı şimdikinin 50 bini)
2.Rahmetli komşumuz Gülümser teyze vermişti en son uğur parasını kapıdan çıkarken,azdı ama benim için çok kıymetliydi,beş lira vermişti.
3.Teyzem ile Hüseyin amca en yüksek uğur parasını verenlerdi,Alah onlara sağlık,afiyet versin.(50 lira vermişlerdi şimdikinin 5 bini)
4.Hacı teyze vardı uzaktan akrabamız,evimize misafirliğe gelmiş ve uğur parası vermeden gitmişti oysa ben o teyzeden dolar bekliyorken,köyün en zengin ailelerindendi.
5.Yunanistan,İtalya ve İspanya'yı görme şansım oldu,Sokullu Mehmet Paşa gemisiyle deniz maceralarımız yaşanmaya değerdi.
6.Komşumuzun kızının "beni rahatsız ediyor"diyerek bana iftira atıp ailemi perişan etmesini,nişanlı olduğu halde "erkek arkadaşım yok"diyerek yalan söylesini ve aşka-sevgiye olan tüm duygularımı köreltmesini asla unutamam.
7.Bunu yazmak doğru olur mu olmaz mı bilmiyorum ama yediğimiz kurtlu pilav ile mercimekler.
8.Şınav çekmek,ördek yürüyüşü,selam vermek ve dayak yemek...
9. Yediğimiz sayısız çarşı cezaları.
10.İzlemeye doyamadığımız, komutanlarımızla beraber,lig maçları.
Tüm aziz şehitlerimizin ruhları şad,mekanları cennet olsun.Mehmetçilerimize hayırlı teskereler,hayatlarında başarılar diliyorum.
Usta milli şairimizin "Çanakkale Şehitleri'ne" adlı şiirinin son mısrası şöyle biter:
"Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber."