Düşlerimin tekelindeyim yalnızlığınsa
manifestosu…
İklim seccadem aşk mealim
Göğsüme konan kelebeğin kısacık ömrü
ve hayali
Bir düş’ ün kovuğunda mı kalır insan?
Diş bilediğim değil
Düş b/ellediğim yeni günle hemhal
Satırlardan taştığım doğrudur
Ve de kalıbımdan, bedenimden
Yorgun ruhumun üstünü örten bulutu
Umut bellediğim de doğrudur.
Hasbıhal ettiğim kalemin güftesi
Yaralı bir mizacın güncesi
Eşref saatim gelmeden kaçıp
gitmeliyim
Bu bedenden
Aforoz edilmiş aşklardan yana nasibim
Elimde olmadan sevdiğim de doğrudur
Beynamaz bir rüzgâr
Havsalamdan taşan içime yağan kar
Hayat nelere nelere muktedir
Ömrün sadakası şiirin nezdinde öten
kuşlar
Yuva yapan ruhuma
Yarenimse yıllar
Uğruna tükettiğimse olmadı mı hep
hayal ve kader?
Bir metafor yüreğimden havalanan
Ve kalantor gölgeler
Yuhalandığı kadar
İç sesimle iştigal
Bandığım ruhum
Batığım belki de tutulan nutkumun
Batık gemisi
Tutulduğum kadar aşka
Bir tutamağım da kalmamışken hani
hayata
Renkler müzmin coşkum engin
Haletiruhiyemde saklı temennim
Allah rızası için çok da sevdiğim
Doğrudur hem de nasıl
Kıblemde yatıp kalktığım
Şu ömrün de bedeli
Bir mihenk taşı ise şiir
Hayallerimi gerçek kıldığım aşikâr
Seyyah yüreğim
Seferisi ümidin ve sevginin
Arz ettiğim kadar arşı alaya çıkan
Hayallerin kıvılcımı ve çıkan
Yangından ilk kurtardığımdır mademki
yüreğim…
Azgın dalgalar
Kürediğim önüm ve ömür
Azadesi sözcüklerin yıkılmayan kale
duvarlarım
Kaile alınmasam da zaman zaman
Kalemimle aştığım yollar, tepeler
Yıkılmaz bir minvalde sektiğim
Yarenim umudun
Çetelesini tuttuğum kadar da ufkun
Yolcusuyum…