Kırık ve kırgın yüreğimin azadesi
O saf sessizlikle örülü mabedimin
narin tini
Aşk ise hükmeden
Ne sivridir dili sevginin
Ne de sıradan bir duygunun neferi
şairin
Ulağı kalem
Uleması nasıl ki yüreği
Kürediğim bir akşamüzeri
Küskünlüğümse kendimden kendime
uzanan köprüde
Bir derviş gibi salındığımın da
ertesi
Delişmen yüreğimin zevcesi
Kaybolan zaman kadar değersiz midir
yoksa
Baş koyduğum kâinatın kıblesi
Ah, sevgili:
Un ufak oldu kabrim
Unu eleyip de çoktan
Asmışken eleği
Bilemedim ansızın elenebileceğimi
Belleğimde saklısın
Ellerimin külündeki yangınsın
Kâbe’yi tavaf etmenin hidayeti
Kanıksadığım varsın olsun hüzün ve
özlem
Kaybolmaya da değer hani
Siyah gözlerinde saklı o mabedi
Gördüm göreli
Ruhumdaki matemi ise seninle pay
ettiğimden beri
Makberim süzgün
Mahşerim yakın
Muallakta kalan ruhumdaki feryadı
Tek duyandır Tanrı
Sen ki filtrelediğim gün ışığı
Ben ki:
Yarım karanlık
Yarınımla hemhal
Yâdımsa varsın olsun dünde saklı
Kardığım her iz
Kandığım her söz
Kaybolmakla iştigal
Varsa yoksa gözlerinde yol aldığım
deryalar
İçimin leyli mevsimi
Şehrimin surları
Sevdanınsa amblemi
Varsın saf tutayım safiyet yüklü
yüreğimde
Açan çiçeklere sunduğum iltifatım
İhya edilesi ruhum
Nasıl ki çöreklendi evrene
Tutuşan kanadım
Tutamağım kalmasa ne ki hayatın
Endamında yenik ela bir sancıyım
Kulluğuma binaen
Aşkın yüzü suyuna hürmeten
Tıpası kayıp bir şişeden
Firar eden cin gibi
Ya da kırk haramilerin reisi
Ali Baba ve açılan kapı
Suskular giyindiğim
Semanın en parlak yıldızı
Palazlandığı kadar hasretim
Bir içim sudur yüreğin nemi
Aşkın merkezi
Künyemdeki ismi
Hak etmekle iştigal
Nasıl ki ismimle müsemma bir kırık
dal
Bahşetti ki kâinat
Goncamla kırık dalımla
Solmaya yüz tutmuş olsam bile
Susadığım hasretin
Sunumunda kaderin
Esefle d/okunduğum değil
İsraf edilesi bir sevgi hiç değil
Olmazın olmazı maşuk yüreğim nasıl ki
Vazgeçilmez ziynetim
Köpüren dalgaların hulasası
Tek bir damlaya tekabül ettiğimden de
öte
Kucakladığım sonsuzluğun istilası
Arşın sahibi yüce Tanrı
Askıdaki ekmek gibi
Askıya alsam bile mutluluğu
Karartma içini
Tekrarlatma da sana duyduğum hasreti
Tevazu yüklü tahtım
Tevafuk eseri savrulduğum bahtın
Batımında güneşin
Solmaya sinmeye muktedir olsa ne ki
yüzüm ve nefesim?