25 Mart 2009'da Tüm Türkiye, içinde Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu bir sivil helikopterin Keş Dağında teknik arıza sebebiyle düştüğünü ancak Muhsin Yazıcıoğlu'nun henüz sağ olduğunu öğrenmişti ve kurtarılmasını bekliyordu.
Kazanın üzerinden 48 Saat geçmişti. Bu kadar süre içinde kaza yerine ulaşılamaması mümkün değildi ama '' at kaçtı torba düştü '' sebeplerle bir türlü ulaşılamıyordu. Belli ki birileri Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmesini istiyordu. Ayrıca hiç yanından ayırmadığı çantasını da ele geçirmek istiyordu.
Saatler hatta iki gün sonra düşen helikoptere ulaşıldı. Maalesef Muhsin Yazıcıoğlu dahil helikopterdeki beş kişi de ölmüştü. Kurtarma ekibi olarak olay mahalline gelenler helikopterdeki herkesin maalesef öldüğünü bildirdiler.
Buraya kadar ortada şüpheli bir durum yok görülüyordu her ne kadar daha ilk günden şüphelenen Alperenler olsa da.
Ancak kurtarma ekibi olarak gelenlerden üçünün daha sonra 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmekle görevli timin elemanları çıkması zaten var olan şüpheleri ayyuka çıkardı. ( Mesela onlardan biri Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak idi. )
Evet, Muhsin Yazıcıoğlu ölmüştü (öldürülmüş) ve elinde her ne varsa alınmıştı. O halde artık bu İncil meselesinin kapanması gerekiyordu ama ya kopyaları başkalarının elinde varsa?
Bilemiyoruz ama var olabileceği korkusu Fethullah Gülen'in uykularını kaçırıyordu.
Evet, şimdi daha bir dikkatle takip etmenizi dilerim.
Muhsin Yazıcıoğlu ölmüş olsa da Ahmet Yanilmez, Aydoğan Vatandaş ile temaslarını sürdürüyordu Barnabas İncilinin filmini yapmak için.
30 Ekim 2011'de Aydoğan Vatandaş, Ahmet Yenilmez'e bir mail gönderdi. ( Bunlar savcılığa intikal ettiği için böyle rahat yazabiliyorum )
O mailde Aydoğan Vatandaş aynen şöyle diyordu:''Ahmet Bey, bu konu sanırım sizin ve benim kendi başımıza verebileceğimiz bir karar olmamalı. Büyüğümüzle( Fethullah Gülen'le) görüşürseniz, kendisine konuyu sorarsanız... Açıkçası ben de zaman zaman korkuyorum. Bunu da size bir abim olarak gördüğüm için itiraf ediyorum. Bir araya geldiğimizde size uyarıldığımı söylemiştim. Hocaefendi bir keresinde ‘O İncil’in ortaya çıkmaması imtihan sırrıyla alakalı’ dedi. Bırakalım büyüklerimiz karar versinler, bizim göremediğimiz hususlar olabilir’ Diyordu.
Bilmem dikkatinizi çekti mi?
*Fethullah Gülen 1982'de Uludere'de bulunan bir Barnabas İncili'nden rahatsız değil,
*1982'de bulunan İncilin 1997'de bir kitabının yazılmasından ( Aydoğan Vatandaş'ın Apokrifal adlı kitabı ) rahatsız değil,
*Ama Muhsin Yazıcıoğlu'nun elindeki belgelerin ışığında yapılacak olan bir Barnabas İncili Filminden rahatsız. Çok açık ve net bir şekilde bu İncilin ortaya çıkmamasını istiyor.
Bilmem anlatabiliyor muyum değerli okurlar?
Muhsin Yazıcıoğlu'nun elindeki İncil mikrofilmleri 1982'de Uludere'de bulunan ve Aydoğan Vatandaş'ın 1997'de kitabını yaptığı Barnabas İncili olsa Fethullah Gülen bundan niçin rahatsız olsun ki?
Evet, Muhsin Yazıcıoğlu'nun elindeki fotoğraflar, mikrofilmler gerçek Barnabas İnciline aitti ve bunuu film yapılması Vatikan'ın uykularını kaçırıyordu. Vatikan'ın uykuları kaçtığı için de Fethullah Gülen'in uykuları kaçıyordu.
Musin Yazıcığoğlu'nun elindeki belgeler olmadan ne kadar yapılabilirdi ise o kadar yapıldı. Evet, 15 Şubat Darbesinden hemen sonra 2 Aralık 2016'da '' Sevdam Gözlerinde Kaldı '' adlı film vizyona girdi. Ancak işin doğrusu ben çok da bir şey anlamadım o filmden. Dileyen okurlarım İnternetten bulup seyredebilir.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile birlikte Gerçek Barnabas İncili ile ilgili belgeler bir kez daha sır oldu.
Bugün için Genelkurmayda mıdır? Muhsin Yazıcıoğlu'nun çok güvendiği insanların elinde midir bilmiyoruz. Ama Fethullah Gülen bu derece rahatsız olduğuna göre Gerçek Barnabas İncili diye bir şeyin var olduğuna ( en azından fotoğraf ve mikrofilmlerinin ) kesin olarak inanabiliriz.
Peki bu İncilin bizzat kendisi nerede?
Bu soruya bir tek kişi haricinde '' Kesinlikle şurada'' Diyebilen hiç kimse yok.
O bir tek kişi mi? Araştırmacı yazar Aytunç Altundal.
Aytunç Altundal, Hakiki Barnabas İncilinin Vatikan'da olduğunu söylüyor ama ben buna ihtimal vermiyorum. Vatikan taaa 325 Yılında yasaklanmış olan bir İncili neden elinde bulundursun ki? Dahası Aytunç Altundal'a göstersin ki? Papa'nın aklına gelmiyor mu bu kadar tehlikeli bir kitabı yok etmek?
SONUÇ: ( Tamamen kendi düşüncem ve inancımdır. Benden başkasını bağlamaz. )
İçinde Peygamberimiz Hz. Muhammed'den de bahsedilen Gerçek Barnabas İncili diye bir şey var. Var olmasına var ama nerede bilmiyoruz.
Bir gün ortaya çıkacak mı?
Kesinlikle çıkacak. Ama zamanı var.
Bilemiyoruz ama nasıl ki Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılabilmesi için zamanının gelmesini bekledik, aynı şekilde Gerçek Barnabas İncilinin ortaya çıkması için de zamanının bekleyeceğiz.
Bilmiyorum, belki de ''Dağ Fare doğurdu.'' Diyenler olacaktır ama bitti... 11 Bölüm boyunca bana sabrettiğiniz için herkese çok çok teşekkürler. Hakkınızı helal edin değerli okurlarım.
(
Barnabas İncili 11. Bölüm-sevdam Gözlerinde Kaldı başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
27.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.