1
Tanısı konmamıştı en üstte uçan
buluta sahi, aşk hiç mi uğramazdı yalnızlığın serkeş kıyılarına?
Gözden ırak gönle yakın bir sır
Göğün medarı iftarı o göçmen kuşların
Dinmez iken nazı niyazı
Ertelenmiş de bir göç vakti
Aşkın şiarından sızan acı
Umudun kölesi
Kâhinlerin mertebesi
Gel gör ki:
İlahi Yoldaştır yolcuğunu kaydını
Tutan o telaş ve o salaş rüzgarın
indinde
İçre dönük bir esinti
Hem sessizliğin hem yalnızlığın hem
de aşkın mealinde
Gizli saklı olsa ne ki?
İzinde iken tüten dumanın
Olsa olsa bir şehir yangını
İs tutan yorgun kıtaların
Ve şairin de ayaklarını uzattığı
Bir minvalde
Kalemin siperinde
Yalnızlığın simasında
Göle maya çalan umudun tefrikası
Asilzade bir meyyal
Azat edilesi sözcüklerle hemhal
Güzergâhın erbabı…
Kanatlarıma konan ay ve hilal
Ve işte coşkum sönmeyen
Ve işte vatan aşkım dinmeyen
Aşkın şahikası
Gölgemin uzantısı
Kör noktası gel-git lerin
Ufkuna da bandı mı şair bunca nazı?
Kök hücresinde evrenin
Kordan hecelerin
Güftesine eşlik eden
Resmin en güzelini çizen ve bahşeden
Nasıl ki yüce Tanrı
Ve işte gölgeler
Ve işte karanlık
Recim edilen bir kıta adeta
Rakımı İlahi bir dua
Surelerin gücü
Kavisli yolların damıttığı
Gönlün hırpani çeşmesi
Her halükarda akan suyun masum
sevdası
Yol olmak yoldaş olmak cihana
Namazın öncesi abdestin ruhunda saklı
Sonsuzluğun mihrabı
Anbean yükselen çıtası sevginin
Rabbine sadık her neferin
Müminin yoldaşı kutsal kitabın her
satırı
Külliyesinde saklı iken nicesi
Külliyen yalandır aşkın sonlanmayan
özlemi hicreti
Bir kelama sığmadan
Bir selamı da evrene ısmarlamadan
Koyu gözlerinde gecenin
Aralıksız yanan o ateş
Tecrit edilmiş nice duygu aşka özdeş
Hüznün coğrafyası
Varsın olsun şairin kabrinde saklı
sırları
Varsın azat edilmesin ruhu
Tutulan güneşin nutkuna nutuk atan
Sergüzeşt sözcüklerden öteye yolculuk
vuku bulan
Öte berisi illa ki aşk ve şiir iken…
Bu aşka baş koyan
Bir derviş misali
Zikrine eş güneş
Fikrine eş seccadesi
Yalnızlığın çıkılan katlarında saklı
Hem ruhun hem coşkunun idamesi…