Senden Geldim Sanadır İstikametim...




Bir varsayım değil bu asla belki bir vazgeçiş olarak addedilebilen ve işte ruhuma yağan karın idamesidir ve de sözcüklerin ikamesi baskın olsa bile dış ses iç sesimin sevgiye asla ihanet etmediği…

 

 



 

Telli turnam…

Ah, paçoz ruhum haşmetli sevdam

Yüzüme yağan nura müteşekkirim

İçimde yanan ateşe de yüce Rabbim

Senden geldim sanadır istikametim

Topraktan yaratılmışlığın da ötesinde

Kimine göre üzerimdeki ölü toprağını sevgiyle

Örtmenin de ertesinde ve işte

Kumdan kalelerim

Ne de olsa sadece bir kum tanesine tekabül eden

Varlığım hiçliğin sarmalında

Yandığım kadar da ruhumun yağmalandığı

Kimine göre ikircikli bir dünya pazarında

 

Renkler.

Uzamında göğün esefle beni bekler

Karanlığı da hicvedebilirim hani:

Hani, sığındığım gece öncemde

Hani sığınağım sevgi varlığımın her zerresinde

Ve işte o münferit hece her şeyin özeti:

Aşk, aşikâr…

Aşka âşık bir su perisi

Aşka âşık ilham perim

Benimse meleklere öykündüğüm kadar tarafınca da korunduğum

Hali hazırda savmadım sıramı savamadım

Bir sav ise ölüm

Kendime tam kıyacakken de kıyamadım

 

Kıyıldım ama dilim dilim

Bir kıyım iken rüştünü ispatladığım sevgim

Ve işte haşmetli sevgimle kıyama durduğum ansızın

Sızımdan sızan hüzünle

Rabbime bir an evvel kavuşma telaşım

 

Hünkârım…

Hükümranlığında İlahi Varlığın…

İdamesi aşkın

İkamesi hüznün

İbraz ettiğim kadar devrik ömrüm

Devrik cümlelerim

Devşirmenler gibi sektiğim

Tarihin ve şehrin tozlu yolları

Tozunu attığım da oldu hayatın

Toza dumana karıştığım da

Ve üstüme sıçrayan çamur

Lakin ben Güneştim

Balçıkla sıvanamayacağım kadar da gerçek

En çok da müptelası ve müdavimi aşkın

Mademki de şiarım…

 

Sahi, ben şiir miyim yoksa bir hikâye mi?

Sarmalında hiçliğinde şair yüreğim

Şimal yıldızıyım belki de mademki künyemde yazan diğer ismimle

Müsemma

Bir de çiçek kimliğimle

Ve dikenli bedenim

Dilemması sevginin

Gülüm/semeye şerh düştüğüm bir minval kıblemde

Saklı

Sandığımda biriktirdiğim

Sandukamda kefen bezim

 

Perçemiyim de aşkın

Belki de peşrevi

Ah, ben aslında Pişekâr’ım

Pişman olsam bile sonradan

Sevmeye sevdalı bir kuş misali

Öykündüğüm mutluluğun ihmali

İkaz edemediğim kadar da içimdeki çocuğu ve meali

Aşkı kuşandığım kadar

Aşka âşık bir özlemle ve de

Rengi pembe…

 

Bazen isyanın son raddesinde

Ve işte sığındığım bir Dağ

Aşkın yamaçlarında insan sevgimden çıktığım yolda

Ve ben defalarca âşık olsam da

En üste geçtim o üst geçide

Rabbin Dergâhında

Bir fasıl bir hâsıla

Havsalamdan taşan sonsuzluğun tutulan nutkunda

Ben en çok annemi sevdim en çok ama

Allah’tan sonra

Ve varacağım kadar

Vardım da hidayete

Lakin daha çok yanmalıyım

Daha da pişmeli içimdeki hamur

Mademki minvalim İlahi Aşk

Yordadığım kadar ömrü

Yorgun olsam bile saklıyım kıblemde…

 

Ve Rabbin Makamı

Beni aralıksız çağıran

Ç/ağladığım kadar da hazırım ölmeye

Mademki emir büyük yerden

Yine de vakit var mademki o meçhul mecburi sona

Ve işte sonlanmayan bir aşkla…

Şah damarımdan yakın olana duyduğum aşk ve şevk

Renklerden en müzmini

Ve beyaz bana yakışan o hüzünlü yelek

Kalbimin de tek seveni tek çağıranı

Yağan rahmete şükürler olsun da günüme

Meylettiğim öylesi bir minval ki…

 

 


( Senden Geldim Sanadır İstikametim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.