Fildişinden kulesi metruk gezegenin o
sevdalı suskun alfabesi.
Bir direnç sınandığımızın ertesi.
Dirayet yüklü bir sevda
Varsa yoksa aşkın özlemden kalesi.
Kaile alınmadığında ise aşk
Kalem’ in izinde sayıklayan yürek
Gizemin tininde bir sarkaç
Bazen sapkın bazen sancılı
olabildiğince revaçta
Olan bir meczup sıra dışı bir hece
Aslında, sevgili hafız:
Aklın almadığından da öte
Varsa yoksa sonsuzluk saklı o
münferit hecede
Tekil bir çığlık
Tekil bir rabıta
Çınlayan kulakları şairin
Sanki sağdıcı Sağır Sultanın
Rayici aşkın ve rengi
Özlem yüklü bir tur daha attık mı
aşkın ekseninde
Yıldırım hızında da sevdi mi insan
Muğlak belki de mağfiret bir hicran
Aşkın ve şairin kalburüstü düşleri
D/işlediği kadar da kalemi
Varsın düşsün kalesi
Revnak hüznün tek kaidesi
Ölümüne seven tini ve titri
Sözcükler nasıl ki yoldaş
Çizmeyi de aştı mı imgeler
Sağdıcı evrenin koruyucu melekler
Eklem yerlerinden sızan acı şiirin de
kaidesi ve kasidesi
Kasıtlı kasıtsız sevebilmenin içre
dönük ukdesi
Görgüsüz bir aşk ve ivedilikle
Öykündüğü varsın olsun kabri
Yer yatağı nice hikâye
Bentleri aşan tufanda saklı bir
minval
Tuşa getirense iblis
Melek yüreğinde saklı hicri hicreti
Semazen imgeler kayıpların mirasçısı
Tek tüfek sevgi
Her cephede kayıt açmış olsa bile
yenilgi
Ve işte bir hayalin ertesi
Ertelenmiş mutluluğa rağbet ettiği ne
ki şairin?
Azığa aldığı mazisi
Kazık kaktığı şiirleri
En endamlı hece ve gülücük özlemin
müridi
Duaların gücü erebildiği en yüksek en
yüce Makam
Acının da künyesi
Sevdiği kadar hüzünlü şairin kalbi
İmkânsız bir aşka da d/okundu mu
yüreği
En d/okunaklı imza
Ne de olsa yüreğin akdinin altında
ışıdığı
Şairin üşüyen yüreğini
Kolaçan eden Rabbinin tümlediği
Zincirleme sevdanın izini sevgisini
Yaşattığı kadar kalbinde