Bir yazarın zihninde dolaşıyorum,
Satır satır izliyorum yaşantısını,
Anlatmak istediklerini
Ve anlatmaya lüzum görmediklerini.
Eski bir Fransız sokağında,
Yeni kıyafetlerle dolaşıyor yazar,
Açlık ve sefaleti görmüş ama yaşamamış,
Yalnızca yazmış.
Ticaretle uğraşıyor babası
Ve asillere dahil etmek istiyor ailesini.
Oğlu istemiyor fakat
Gönlünü vermiş kalemle kâğıda,
Durmadan yazıyor,
Birden fazla ömür yaşamış gibi.
Gül bahçelerini de anlatıyor,
Kirliliği ve fakirliği de.
Tertemiz yüreklerde de dolaşıyor,
Kömür karası zihinlerde de.
Okuyucusunu sevdiğini söylüyor,
Okuyucusunun da onu sevmesini istediğini.
Lüks partilerde pahalı şaraplar da içiyor,
Kenar mahallelerde ucuz şaraplar içtiği gibi.
Anlatmaya çalışıyor hayatı
Ve de anlamaya.
Ömrünün kısalığından yakınıyor çoğu zaman,
Anlatacaklarının çokluğundan bahsediyor.
Yarım bıraktığı birçok romanda
Yarım bıraktığı birçok insan var biliyor.
Gerçeklerle hayalleri birleştiriyor,
Var olanlar aslında hiç var olmayacaklar,
Geziniyor romanlarında yazarın.
Hayatta olmasa da şimdi,
Romanlarında yaşıyor yazar.
Eski bir sahafta rastladım kendisine,
Klasikler arasında olsa da
Okunmamaktan mustarip.
Silikleşiyor eskiyen kitapları gibi,
Silikleşiyor sevgili dostum Stendhal.
Zamana karşı duramıyor herkes gibi,
Bir yazar bile olsa...