Sahvet-i kalb ile çıktım karşına
Alem-i ekberde yâr diye sevdim
Hedef aldın beni bir tek kurşuna
Kaçarsam alnımdan vur diye sevdim.
Yıktın surlarımı yıktın bendimi
Bad-ı tecelliye verdim kendimi
Muarız fırtına şimdi dindi mi
Açtığın yarayı sar diye sevdim.
Kazdığın uçurum bil ki çok derin
Bîzeval eyledim kalbimde yerin
Aşk-ı hakikatim oldun sen benim
Canımda bin asır dur diye sevdim.
Şeb-i hicran oldu gördüğüm düşler
Sevene reva mı kahpe gidişler
Akıl’a ziyanmış gizemli işler
Belli ki bilinmez sır diye sevdim.
Bu sevda kör etti düştüm gaflete
Katlanmak bezdirir sonsuz mihnete
Acımasız mezmum gelmez minnete
Yanan yüreğime kar diye sevdim.
And olsun bir daha seversem eğer
Yaşadığım her an oyunmuş meğer
Ahyar olmayana vermişim değer
Belki de bir ümit var diye sevdim.
İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem)