*
neden
kitapların tozlu sayfalarında sessizce bekleyen
bir kelimeyi sevindirmek için
bir ömür boyu emek sarf ediyoruz
sadece kelimeyi sevindirmek değil elbet gayemiz
hepimizin onlarca kez içinden geçtiği
ama bir türlü söylemeye cesaret edemediğimiz
bir söz o
seni seviyorum
iki insan bir an göz göze gelir
biri diğerinden bekler sonrasını getirmeyi
öbürü de berikinden bekler devamını
ancak ikisi de bir diğeri sonrasını getirmediği için
o sahneden ebediyen çekilir giderler
o çekirdek bir an filizlenemez
o tohum kabuğunu çatlatamaz bir türlü
garip ki
ikisi de aynı fikirde olduğu için olur bu kayıp
garip ki
ikisi de birbirini beklediği için
birbirlerini sonrasında bekleyemez olurlar
birbirini teğet geçen hikayelerin
sessiz çığlıkları gibi değil mi
söylenmemiş sözler
yapılmamış danslar
gidilmemiş seyahatler
yaşanmamış aşklar
duyulamayan görülemeyen yazılmamış ağıtlar
bir kelime ki
milyonlarca insan belki
bu hayata o sözü duyarım diye geliyor
velakin
ne o sözü söyleyecek olana izin veriliyor
ne de o sözü duyacak olan duymayı bekliyor
içinde koca hayatın anlam kodunu taşıyan çekirdeğin
çürüyüp çimlenmediğinden canlanamayan hayallerin
çekirdek olduğunun bile bilinmeden unutulması
ne garip
birlerin bizde birleşip
tekrar bir olamamanın
sonsuza dek sürecek ıstırabını yüklenmiş
bir kelime o
seni seviyorum
ah benim iki gözüm
ah benim hayırlara yorulmaz düşlerimin çözümsüzlüğü
kördüğümüm
bir tutku kamçısı şaklayıp yüreğimde
uyanınca geceleri kan ter içinde
alfabesiz kelimelerin sesi oluyorsun
İçinde belki de
eşsiz inciler saklayan
derin mavi okyanuslardık birbirimize
küçücük bir kum birikintisi
incecik bir sahil
coşkulu dalgalarımızın buluşmasına izin vermedi
açılamadık birbirimize
dokunamadan geçtik birbirimizden
okyanus iken hep kıyı olmayı tercih ettik
hep kıyı
hep kıyıda
hep bir köşede
bir gülümsemeden sonra
gecenin karanlığında
veya günün her hangi bir vaktinde
hangi ağacın arkasına saklandığını belli etmeden
bir gölgenin üfürdüğü
bir neyin ağzından çıkan
sonra kıpkırmızı alevden bir sesle
o sözü haykırılım birbirimize
seni seviyorum
o müthiş an
o efsane sahne
birkaç harfle yazılmış hikaye
en çok hak ettiği anda
bir şekilde
seslendirilmeli
ah benim sevdiğim
ah benim üstüne akşam güneşi düşmüş yamacımda açan
dağ zambağım
şimdi çaldığı ıslıkla kimi çağırdığını bilmediğim
bir orman sabahında
yerlerde mevsim örtüsü
iğne yapraklı ağaç dallarında seni arıyorum
ben değilim deme üzülürüm
çifte kavrulmuş yalnızlığımla
bir dalın daha basıldı üstüne
duydun mu o sesi
bak bahar geldi de geçti bile
rengi solan dallar ve kuşlardan biliyorum
görüyorum denizler dalgalarda boğuluyor
bulutlar gökyüzünde darmadağınık
vay sesi deli hasret
vay sesi hele şu kara kış bir geçsin de
bahar gelsin diyen ağır esaret
ben yağmur bekleyen toprak gibi
seni seviyorum
redfer
(
Seni Seviyorum başlıklı yazı
redfer tarafından
10.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.