Sancılı Bekleyişler
*

şaşkınlığın koyu karanlığından
istikametin sabahına sığınıyoruz
tereddütlerin fırtınasından 
Rabbimizce kabulün sakin limanına 
iltica ediyoruz
işte gök kubbenin siyah gecesi
işte elçi

düşecek olursanız
onun hatırasına tutunun
onunla tutunun göğe 
kanıyla canıyla imzaladığı Allah hatırını 
göğsünüzde duyduğunuz kalp atışları kadar 
gerçek bilin
nabzına dokunduğunuz şah damarınız kadar 
yakın bilin

seve seve vazgeçtiği can
candan öte 
sevmeleriniz olması gerektiğini hatırlatmalı size 
candan ala
 bir sevdanın kanını akıtmalı kalbinize 
hatırlamak , gözyaşı dökmek için değil
dünya çölünde elimizden kayıp giden canı  
güzelce toprağa akıtmak için 

baş koyduğumuz secdelerimiz var şimdi
alnımızı dayadıkça
eşsiz bir yakınlığın ufkuna doğuyoruz
nefeslerimize dolandıkça ayetler
sonsuz ümit güneşlerini ağırlıyoruz dudaklarımızda
cennete eğilen söz ağaçları oluyoruz 
adını söyledikçe

o soylu çıtırtıya can kulağı oluyor
çıt çıkmıyor ağzından
suskunluğun çeperi yırtılacak biliyor 
sessizliğin köklerinden 
söz ağacı dallanıp budaklanacak
insanın kaygıları, korkuları, hüzünleri, kederleri
insanın gamları, hayalleri, hasretleri 
resulü kibriya’nın dudağında durulacak
duyuyoruz o müşfik sesini

her an, her köşede 
yolu gösterecek o sözün hasretinde
sancılı bekleyişin dizi dibinde
susuyoruz

anmak ,acımak için değil
susuz ve tesellisiz kalmış ruhlarımızı 
bir kevserin başına oturtabilmek için
giderken ,gitme diye yalvaran 
çığlıkların hatırına

ey bu dünyanın ölümlü yolcuları
ölüme yürüyen canlar
dünyanın tarlasına ekilen tohumlar
biz acılardan yeni acılar üretmek için anmıyoruz 
gidenleri

ciğer yakan, yürek sızlatan kederi
bize candan öte bir değer yüklediği için
hayattan öte bir sevda taşıttığı için
kaygısını terk edip 
ruhuna su içirmeye koşturduğu için
yaşıyoruz

kim ki ölmek ve kalmak arasında salınmaktan sıyrılır da 
Hakkın hatırına ölmeyi kalmak kadar değerli bilirse
kim ki can endişesinden sıyrılır da, 
canan uğruna can verecek teslimiyete erişmişse, 
selam olsun ona

redfer
( Sancılı Bekleyişler başlıklı yazı redfer tarafından 28.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu