Cahil kişiye dert anlatmak su taşımaya
benzer kevgirle,
Sanma ki aynı huyda olur inatçı bir katır,
bir asil beygirle.
Yormayasın zihnini anlamayana dert anlatmaya
çalışmakla,
Uğraşmayasın bilincini yitirmiş kavgacı cahille
barışmakla.
Zira ne anlatırsan anlat bildiğini okur,
laftan anlamaz ki cahil,
Zaten böyle olmasaydı cahil kalır mıydı,
okuyarak ederdi tahsil.
Cahil kişi ne yazılanı idrak edebilir ne
de okuduğunu anlar,
Her zaman haklı olduğunu düşünür, her
gördüğüne havlar.
Yapayım derken yıkar tüm yapıları doğru sanır
kendini,
Açayım derken kapar tüm kapıları doğrular
hep fendini.
Kaş yapayım derken göz çıkarır ayarı olmaz
ki cahilin,
Onun dostluğundan büyük düşmanlık yoktur
ki gafilin.
Sen sen ol sözü bal olsa cahil insana
yaklaşayım deme,
Yoksa bir anda vurulursun kölelikten beter
lain geme.
Elini verirsin kolundan olursun sözlerimi
yabana atma,
Cahil ile altın sırmalı ipek döşek olsa
yan yana yatma.
Anlamaz anlamlandırır, sözlerini çarpıtır eder
seni mahkûm,
Ne yapar eder bırakır seni haklılıktan ve
huzurdan mahrum.
Bilge bir düşman cahil bir dosttan daha
iyidir unutma sakın,
Cahil ile sohbet etmektense kes dilini korkma
dökülsün kanın.
Harap Mesut o yüzden bırak haykırsın cahil
kişi arsızca,
Sen önüne bak kulak verme sakın bu hırlamalara
gamsızca.