Yetişmeye çalışıyorum yine bir yerlere, kendime dahi yetişip yetişemediğimi bilemezken... 

Kaldırımda simit arabası görüyorum. Simitlerin satıcısı; hafiften tombulumsu, pala bıyıkları göz alıcı ve de bıyıklarının üzerine kaydırak kurulası. Keşke hayallerime buradan kayarak hızlıca ulaşabilsem diye düşünmeden edemiyorum. İrkiliyorum birden, hayata küfreder gibi "simitçi" diye bağırıyor satıcı, arabasına yüklediği yaşamak adlı meskenden... 

Selam veriyorum, kaldırımdaki çukurda suya yansıyan firari bedenden. Söyleniyorum kendi kendime, bugün de şikayetçiyim yamalı yarınlarıma göz diken yancı belediyeden! Sarkıtlarımdan salınan salkım salkım kurşuni renkler, ıslatıyor ayakkabılarımı birçok nedenden... 

Arkamdan sağ omzuma doğru dokunan bir el, ardından "Bir mendil almaz mısın? "sorusu yükleniyor, vicdanımın yenik düşme potansiyeli yüksek olan eşiğinden... Gözüme ilişiyor, kaldırımın köşesine kondurulmuş tartı; bir de tartılıyorum iki çift mavi gözün vicdanıma denk düşen yerinden. 

Yürümeye devam ediyorum, bu defa da yara bandı satan yaşlı bir adam beliriyor, kaldırımın en işlek caddesinden. Bana elindeki ucu yırtık kutuyu uzatarak "Bir paket yara bandı on lira" diyor, koltuk değneğinin umut yüklü ceplerinden. 

Yara bandını alırken, yaralarımı hatırlattığı için teşekkür ediyorum yaşlı adama kalbimin dehlizlerinden.
Sormadan da edemiyorum: "Bu bantlar iyi gelir mi tekrardan doğmak için küllerimden?" Yaşlı adamdan manidar bir cevap geliyor:"Küle dönmek kolay mı ki, külden güle dönülsün hemen? "
Bunun üzerine bir ses duyuluyor, ruhumun çiçek sattığı karşı kaldırımın bahçesinden:"Sana da veririm, eğer istersen; yarının dünlerinden ve de çağıldayan güllerimden... "

Yağmur çiseliyor, kuşların göğe yükseldiği bedenimden. Geçiyorum, yine yeniden kaldırımların yeryüzünde dans ettiği yaşam bezeli tünelinden. Yetişemiyorum, her şey asılı kalıyor içimde, közlenemeden... Günlerim; kaldırımların rıhtımında sessizliğe gömülüyor doğamadan küllerinden... 

BÜŞRA DALGIÇ
( Küllerime Sığmayan Günlerim başlıklı yazı Gülen Düş tarafından 21.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu