Sevgili Halil Abim:        
                                                                                 Dilerim ki hayatın güzellikleri bugün de seni karşılıyor ve yüzündeki tebessümlere vesile oluyordur. Ki melodi gibi sözlerin zihnimde çalmaya devam ediyor hala.. 

Konuyu sana çevirmeden evvel beni sorarsan pert durumdayım diyebilirim. Yaz tatili nihayet sona eriyor ve tatilimin son günlerini okuluma doğru yapacağım on altı saatlik bir yolculuk için hazırlık yapmakla geçiriyorum. Bundan sonra olacakları biliyorsundur belki. Ev ortamından yurt ortamına alışma, bambaşka bir yere uyum sağlama, anne babanın yokluğu, derslerin yoğunluğu vesaire germiyor değil beni. Olsun, sağlık olsun ki her zorluğun içinde de bir kolaylık vardır.

Mektup konusuna gelince de ilk olduğun için gurur ve mutluluk duyarım zira sen de bende bir başlangıça imza attın. Hayatımda yazdığım ilk mektup olacak bu. Ve tüm bu satırları yazarken ne kadar memnun olduğumu bilmen gerek. 

Benim en merak ettiğim, yaşamak değil de görmek ve keşfetmek istediğim şehir ise İstanbul'dur. Yaşamak benim için mümkün değil, hep fazlasıyla büyük gelmiştir benim için ora. Sahi oralar nasıl? Gerçekten filmlerde ve dizilerde olduğu gibi çok büyük ve etkileyici bir yer mi yoksa sadece kalabalığıyla ünlü, karışık bir insan topluluğundan mı ibaret? Daima ünlü bir yer olarak görünür gözümde. Gerçi kime görünmez ki? 

Bir de hep şu sözler gelir aklıma ne zaman adını ansam " Akşama doğru, azalırsa yağmur Kız Kulesi ve adalar. Ah burada olsan çok güzel hala, İstanbul'da sonbahar... " Denizli'de müzik öğretmenimiz çok söyler, çok çalardı bu şarkıyı. Zamanında o da İstanbul'da görev yapmış, her zaman güzelliğinden bahseder oranın. 
Eminim ki güzel yüreğine güzellik katan o şehir de sana sahip olduğu için çok şanslıdır. Yazıların da bu güzelliği fazlasıyla yansıtıyor, bunu bilmeni isterim. 

Mesela ben daha çok bu yazılarını yazmaya nereden başladığını, ne zaman ve nasıl başladığını öğrenmek isterim. İlhamın ilk başta nasıl geldiğini ve gittikçe nereden aldığını bilmek isterim. Zira sitede dikkatimi çeken nadir yazarlardan birisin. Aslında bununla ilgili bir forum veya yazı paylaşmak hiç fena olmazdı yazarları bir tartışma ortamına sokmak için, neyse. 

İş "Sana Benzer" yazımla başlamamış mesela bende. İlkokul üçüncü sınıfta bir gün bir elime kağıt bir elime kalemi almış "Anne ben roman yazacağım biliyor musun? " dermişim. En sonunda pes edip " Off olmadı yaa, olmadı ama yaa" dermişim. Annemse " Aman be kızım yazar olup ne yapacaksın başımızda? Git adam akıllı memur ol" dermiş karşılık olarak. Tabi o da ne bilsin ileride edebiyata, yazıya bu kadar merak salacağımı? .. 

Geçen babamla konuşurken "Televizyonlara çıkan ünlü çocukların anne babaları küçük yaşlarda, üç dört yaşlarında başladıklarını söyleyince dalga geçer inanmazdım. Ama şimdi seni görünce ne kadar haklı olduklarını anladım. Ki sen ileride bir yazar olsan, bizi de ropörtaj'a alıp sorsalar ne zaman ve nasıl başladı diye, biz de küçük yaşlarda başladığını ve gittikçe geliştiğini söylesek. Toplumun yüzde onu buna inanıp destekler çünkü çocuklarında bunu görmüş ve geliştirmiş, gelişimine de yardımcı olmuş. Ancak yüzde doksanı tıpkı benim yaptığım hata gibi inanmaz ve desteklemez. Çünkü henüz çocuklarını keşfetmemiş ve gelişiminde yardımcı olmamış. İşte bizim toplumumuzun farkı da bu." Demişti. 

Özellikle ülkemizde bu ve bunun gibi düşünce tarzları mevcut, maalesef.. " Yazar, şair, şaire olup ne yapacaksın? Başımıza bela olursun git adam akıllı memur ol gel. " İşte bu düşünce gelişmemiş bir zihnin göstergesi. Bu konuda senin yorumların neler onu da merak etmiyor değilim. Hayırlısı.

Bu devirde bu sitede yapılan onca katkı ve başarıya sonsuz minnetim var. Ara sıra hatta çoğu zaman durumlarımda yazılar paylaşıyorum ve insanlar bana şaşkınlık içerisinde bakıyorlar, özellikle yaşıtlarım. Çoğu zaman yazdığım yazılara inanmıyorlar bile, o kadar düşün. Ne olursa olsun onlara benzemeyeceğimden şüphem olmayacak.. 

Gönlün gibi güzel günler diler, mektubumu gözlerine layık gördüğüm gibi nice kalplere ilham olan sözlerini nice eserlerimde de beklerim abiciğim. Sevgi ve sağlık daima yanında olsun, kendine çok iyi bak... 

                                                                                               Rüya Uzun- 22 Ağustos 2024 Kahramanmaraş/Elbistan







( Sevgili Halil Abim başlıklı yazı Rüya tarafından 22.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu