Yürek Yangınımın Da Bir Ahengi Var, Yanarken Sen Kokuyor Alevleri
Yüreğimde sönmeyen yangımın ateşini söndürmeden seni hep
düşüneceğim, hafif bir hoşlukla yakmasını seviyorum, çünkü içinde sen varsın
gül bakışlım. Bu yangın, sadece bir anlık bir heyecan değil, derin bir özlem,
bir kayıp hissiyle değil bakışlarınla dolu. Herkesin hayatında böyle bir dönem
vardır; kaybettikleri birini, bir sevgiliyi ya da bir anıyı düşündüklerinde
yüreklerinde hissettikleri o acı. İşte benim yüreğimde de öyle bir yangın var
ve hiç sönmesin istiyorum...
Yürek yangınımın da bir ahengi var, yanarken sen kokuyor
alevleri…
Zamanla, bu yangınımın aslında bir sevgi ateşi olduğunu fark
ettim. Belki de kaybettiğim sen değil, seninle olan hatıralarımdı beni yakan.
Geçmişte yaşadığımız her güzel an, benim için bir umut ışığıydı. Yüreğimdeki bu
yangın, seni unutmadan yaşamanın bir yoluydu. Senle dolu anıları yaşatmak,
içimdeki ateşi beslemekti.
Bir gün, eski bir fotoğraf albümüne rastladım. İçinde
birlikte çekildiğimiz fotoğraflar vardı. O an, içimdeki yangın yeniden
alevlendi. Gözyaşlarım, anıların sıcaklığında üzerine döküldü, damla damla. O
an anladım ki, bu yangın benim için bir son değil, bir başlangıçtı. Seninle
olan anılarım aşkla geçirdiğim mutlu bir dolu bir hayat, yüreğimdeki ateşi her
zaman canlı tutması için yanacaktı. Yürek yangını, kayıpların acısını taşırken,
aynı zamanda sevginin gücünü de gösteriyordu. Belki de bu yangın, yüreğimdeki
sevgiye dair en güçlü kanıttı. Unutmadım, unutmam da mümkün değil. Çünkü
yüreğimdeki bu ateş, bir gün geri dönme umuduyla yanmaya devam edecek. Ve ben,
bu yangının büyüsünde, sevginin en derin haliyle yaşayacağım, vesselam.
Mehmet Aluç