Kızılcıklar Oldu Mu
Hayat; ırmaktan süzülürcesine daima ileriye akan zamanın, fotokopisiz tek basımlı kahkahası... Anların kandırmacasında yuvarlana yuvarlana geliyor hep dahası... Takvimlerden bir günümüz daha eksilirken, ay ağustostan eylüle devrilirken, yüreğimde duruyor hâlâ; geçmişin en derin ve de en serin siması... 

Ninemin renkli basmalardan dikilmiş şalvarını görünce -söylemeden geçemeyeceğim yılların eskitemediği can ninem köyün de hayatın da emektâr tecrübelisi...- Hemen ninemin dizinin dibine bağdaş kurmuşum. Ağaçların dökülen yapraklarında kendimce bir türkü tutturmuşum. -eh işte sesim de idare eder, yani kulağımızın pasını silmez fakat kulağımızı da kanatmaz cinsten diyelim biz ona en iyisi... Siz yine de bakmayın böyle dediğime; cesaretim ninemin bana olan sevgisinden...- Türkünün tınısına usul usul eşlik etmeye çalışan ninemin, yağmur kokulu sesini duymuşum:

Kızılcıklar oldu mu selelere doldu mu? 
Gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu? 
Mendili eline, mendil verdim geline, 
Kara kına yollamış yâr benim ellerime... 
(Rumeli Türküsü) 

-Size bir sır vereyim ama aramızda kalsın; bu türkü aslında nineme armağan dedemden.- Benim de hatırımda kalan ninemle dedemin aşkı; ah o zamanlar dillere destan. İkisinin hikayesini dinlerken içim bir kıpır kıpır, sanki sonbaharın sallanan dallarından dedemle ninemin gençlik yıllarına uçmuşum... Saf aşkların diyarına ne de güzel konuk olmuşum... 

Önce dedem vurulmuş nineme bir köy düğününde; e ninem de tabi ince belli, henüz daha yirmili yaşlarının başında ve de dedemin tabiriyle "Bu güzelliğe Allah'ım ne demeli? Tam bir hanımefendi..." 
Dedem de başka bir köyde yaşayan uzun boylu, kara kaşlı, kara gözlü, düzgün yüzlü, keskin bakışlı, ak pak bir genç; tabi ninemin tabiriyle tam bir beyefendi... 
Günlerce aklından çıkmamış ninem dedemin; o köy meydanındaki zarif, asil duruşuyla, oynayışıyla... 

Bilirsiniz belki yeni evlenen çiftlerin yuvalarına bolluk, bereket uğraması adına şeker, madeni paralar atılırmış; dedem de bir cesaret o şeker ve madeni paralardan alıp nineme de atmış, o köy düğününde sevdanın iç güdüsüyle... Ninem bir utanmış, bir kızarmış ki sormayın o anın verdiği heyecanın büyüsüyle... 

Ninem bir evin tek kızı ve de ninemin üzerindeymiş evin bütün işi. Aşk, meşk, sevda o zamanın şartlarında hiç akıl işi mi? Bir taraftan da sarmış ninemi laf, söz olur endişesi... Köy yeri küçük bir yer tabi, ninemin omuzlarına yüklenmiş; yapmak zorunda olduğu sorumluluklarının gölgesinde, düşlerine ortak olan dedemin bilmecesi... Ah ninemle dedemin ne gündüzü kalmış ne gecesi... 

Kaçak görüşmeler başlamamış mı dersiniz, e başlamış tabi ki; aman Allah'ım dedem tam bir baş belası, ninemin değimiyle de başının tatlı belası... 

Kâh çeşme başı -az su taşımamış dedem gönlüne düşen sevdiceği için.- Kâh bir bayram eğlencesi -öyle uzaktan, dokunmadan hasret giderircesine.- Kâh bir mektubun satırları arası -Kızılcıklar oldu mu diye başlarmış ve de uzayıp gidermiş.- 

Kızılcık "seni seviyorum'un" dile getirilemeyen fakat yürekten taşan en güzel haliymiş ve özel tarifiymiş. Nice ayrılığın, zorlukların, hüzün yüklü bulutların, acıların içinde işlenmiş; dantel oyalı sevginin alfabesiymiş. Nice bekleyişlere belki de yarım kalmışlıklara tanıklık etmiş... 

Sonbaharın vakitsizce kızılcıklarını döktüğü, eylülün dertli ayazında; yağmur damlalarının toprakla birleştiği yerden filizlenen aşk taneleri, dedemle ninemi yaşatırcasına göçüp gitmiş... 


NOT: 
Aşkın en paha biçilemez zamanlarından, 
Aşkın ilk ve son baharından, 
Dedemle ninemin anısına... 

BÜŞRA DALGIÇ

( Kızılcıklar Oldu Mu başlıklı yazı Gülen Düş tarafından 4.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu