Kabuslar
Karanlığı yaran ölümün sesi
Darbeyi vuruyor sinirlerime
Gece Azrail’in kuru busesi
Giriyor mahremden sınırlarıma
Düşerken günahım kirli deftere
Dünyanın merkezi, kabuğu kanar
Defterin bu yükü çıkar sefere
Ruhumla beraber cesedim yanar
Sanırdım yaşarken kendimi derviş(!)
Üstüme üflenen bu ateş de ne
Cenneti beklerken nasıldı bu iş
Yalnızca inanmak yetmedi anne
Tutuştu eteğim yanmıştı paçam
Cehennemin kalbi bana yaklaşmış
Saçımı yakıyor ateşten fırçam
Günahım, sevabın boyunu aşmış
Ak yüzlü dervişlik bana mı kaldı
Utançtan kızaran yanağıma bak
Kanımda şeytanlar aklımı aldı
Her şeye inanan kafam da ahmak(!)
Yaşadığım korku ömrüme yetti
Musibetin sonu iyiye çıksa
Kâbuslardan ruhum eziyet çekti
İnancım dalâlet yolunu yıksa
Mevlâ’m neyliyorsa hep güzel eyler
Son sözü her zaman elbet O söyler
Müjgân Akyüz Dündar