Hasret Nasıl Anlatılır Ki Hasreti Çekmeyen Birisine?
Hasret nasıl anlatılır ki hasreti çekmeyen birisine? Anlatsan
da anlamaz, burun kıvırır! Kıvırsın, biz anlayana bu hasret iline düşeni
yazalım. Düşenler bilir ve anlar.
Yağmur hızlanmıştı ve genç kadın, içindeki hasret acısının
ağırlığıyla artık güçlükle yürüyebiliyordu, gri kaldırım taşlarına basarak. Grinin
her tonuna gömülüyordu adımları.
Karanlık bulutlar çökerken üzerine, özlem ağırlığıyla doluyordu her nefesi, bin
ahla dışarıya verirken. Bu hüznün içinde kaybolmak istemiyorum, onu anarken, düşünürken.
Yağmurdan kaçacak yerim kalmadı, anıların kucağına düşmekten gayri diye
düşüncelerin içinde yürümeye devam etti. Yağmur hızlanmıştı ve sokaklarda
yalnız kalmıştı yine. Grinin her tonu etrafımı sarmış, adeta onu yutuyordu.
Adımlarım ağırlaşmış, taşların üzerinde sürünerek ilerler olmuştu. Aklından bir
türlü çıkmıyordu. Gözlerinin önünden gidip gelen o tanıdık sıcaklık, o huzurlu
soluk, bir türlü geri dönmüyordu. Seni her sokak başında arıyordu, ama her
yerde yalnızlık ve karanlık onu karşılıyordu.
Yağmur çaresiydi sanki yüreğindeki ateşi söndürürken. Yüzüne
vuran her damla, içindeki özlemini parçalarını taşıyor gibiydi yüreğine. Belki
de bu yağmur, gözlerinin süzülen yaşlarıydı. Tek tesellim, en azından ıslanarak
hissedebiliyor olmam, bir nebze olsun dışa vurabilmekti aşkımı kim bilebilir
ki, diye düşündü. Daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordu. Adım adım
ilerlerken, ümidimi yitirmeye başlıyordu. Onun olmadığın bu karanlık, kasvetli
sokaklar, onu yutup bitirecekti sanki. Ama yine de umutsuzluğa kapılmıyordu.
Sana kavuşmak için, onu bulmak için yoluma devam edeceğim.
Şimdi umudunu hiç kaybetmemişti. Yıllar önce sevdiğinin izini
sürmek için çıktığı bu karanlık sokakta, sanki her adımda ona biraz daha
yaklaşıyordu. Yüreğindeki özlem gitgide kabarmaya başladı. Acaba o da onu
düşünüyor muydu? İçini tarifsiz bir duygu kapladı. Yüzündeki o tanıdık çizgiler
hâlâ aynı mıydı?
Yıllar boyu, Serkan'ın hayalini kurmuş, onun izini aramıştı.
Ama ne zaman bir iz bulmaya çalışsa, her seferinde hayal kırıklığına uğruyordu.
Evine kapanıp, geçmişin o mutlu anılarını tek tek hatırlamaya çalışarak
unutmamaya devam ediyordu. Serkan'ın sıcak bakışları, neşeli gülüşleri,
birlikte geçirdikleri anlar hep aklındaydı, anıların koridorunda gezinir, toz
tutmuş anıların tozunu silerek canlı tutmanın heyecanıyla her an onu hayal
ederek, hatıraların koridorunda gezerdi. Ama ne zaman uykuya dalsaydı,
rüyalarında yine onun yokluğuyla yüzleşirdi. Bazen saatlerce pencerenin
kenarında oturur, yağmurlu sokaklara bakardı, geleceğinin hayaliyle
gülümseyerek saatlerce oturur kalırdı. Acaba o da onu düşünüyor muydu? Bu
aklından hiç çıkmıyordu. Neredeydi? Yoksa onu tamamen unutmuş muydu? İşte tam o
anlarda, yüreğindeki özlem dayanılmaz hale gelirdi, yakar kül eder değil kul
ederdi, yaklaşırdı Rabbine kavuşa ümidi için dualar ederdi. Hıçkırıklarla
ağlamaya başlar, kendini kaybederdi. Lakin Narin, asla ümidini yitirmemişti.
Serkan'ı bulacak, ona kavuşacaktı. Buna inanıyordu. İşte bu güç, onu ayakta
tutan tek şeydi. Yıllar geçse de, Serkan'a olan aşkı hiç azalmamıştı... Umut
sabırla azalır mıydı? Çoğalırdı elbet…
Serkan da yıllar boyunca Narin'i düşünmekten kendini
alamamıştı. Ayrılık kararının ardından, yaşadığı vicdan azabı onu sürekli
rahatsız ediyordu. Narin'in gülümsemesi, onunla geçirdiği mutlu anlar hep
aklındaydı. Ama o zamanlar, belki de ilişkilerinin geleceği konusunda henüz
hazır değildi. Şimdi ise, o kadar yıl geçmesine rağmen, Narin'i hala aynı
şefkatle seviyordu. Ayrılığın acısı kalbinde tazeliğini korumuştu. Geceleri
uykusu kaçar, onun nerede olduğunu, acaba onu hala sevip sevmediğini düşünürdü.
Yalnız kaldığı anlarda, Narin'e duyduğu özlemi dindirmek için eski
fotoğraflarına bakardı saatlerce. Bazen, yağmurlu akşamlarda, Narin'in onun
peşinden geleceğini hayal eder, hatta adımlarının sesini duyar gibi olurdu. Ama
ne zaman etrafına baksaydı, yine yalnız kaldığını görürdü.
İşte tam o anda, ışığın altında, tanıdık bir siluet belirdi.
Serkan şaşkınlıkla baktı. Gözlerine inanamıyordu. "Narin!" diye
fısıldadı. Yüreği heyecanla çarpmaya başlamıştı. Onun gerçekten geldiğine
inanamıyordu. Adımlarını hızlandırıp, ona doğru yürümeye başladı. Kavuşmanın,
hasretin sona erişinin o sonsuz mutluluğunu yaşıyordu şimdi... Serkan,
adımlarını hızlandırırken, yüreğindeki heyecan ve mutluluk her adımıyla
birlikte artıyordu. Yıllar sonra, Narin'i nihayet bulmuştu. Özleminin,
hasretinin son bulacağı anın geldiğine inanamıyordu. Sanki ayakları yerden
kesilmiş gibiydi. Hızla ilerlerken, her şey etrafında bulanıklaşıyor, tek net
gördüğü şey Narin'in güzeller güzeli yüzüydü. Gözlerindeki o tanıdık ışıltı,
yüzündeki o sevgi dolu ifade, Serkan'ın kalbini daha da hızlandırıyordu. Artık
aralarındaki mesafe gitgide azalıyordu. Serkan, Narin'in bakışlarına
kilitlenmişti. Onun da kendisine doğru geldiğini görünce, gülümsemesi
genişledi. Yıllar sonra ilk kez, Narin'in o sıcak, samimi gülüşünü tekrar
görüyordu. Nihayet, aralarındaki son adımları da geçtiler ve birbirlerine
kavuştular. Serkan, Narin'i sıkıca kollarına aldı, onu kendine çekti. Yüzündeki
mutlu ifade tarif edilemezdi. Özlemle, hasretle dolu yılların acısı, yerini
sonsuz bir sevinç duygusuna bırakmıştı. Narin'in yumuşak, sevgi dolu
dokunuşları, onun gerçekten orada olduğuna kanıt gibiydi. İkisi de birbirlerine
sarılmış, gözyaşlarına boğulmuşlardı. Kaybettikleri zamanın acısı, şimdi
kavuşmanın verdiği mutlulukla silinip gidiyordu. Artık hiçbir şey onları
ayıramazdı. Sonsuza dek birlikte olacaklardı.
Aşkın bazen kavuşma, bazen ayrılık, bazen hasret olduğu
gerçeğini örnekleyen bu öyküde, sabrın ve umudun aşkı nasıl beslediği ve
güçlendirdiği anlatmaya çalıştım. Sevenlerin yeniden bir araya gelişi, aşkın
her zorluğa rağmen ayakta dimdik kalına bilineceğini göstermektedir. Aşkın, âşıklara
imtihanıyla bazen kavuşma bazen de gözyaşı içinde hasret ilinde yaşaması âşıkların
sınanmasıydı. Bu aşkın sevenlere imtihanıydı, hemen vazgeçecekler mi yoksa hala
hasret ilinde sevecekler miydi? Tabi ki âşık aşk yanında olunca sevmeye devam
edecekti, öykümüzdeki gibi sabırla aramayla vesselam.
Mehmet Aluç