25 Eylül 2018 tarihi itibariyle yani altı sene önce '' Falling Stars'' adı verilen bir moda kasıp kavurdu medeni(!) Batıyı ve ülkemizi. Bu yazıyı o zaman yazmıştım.
Ah Feride ah. Keşke sana o kadar kötü beddua etmeseydim.
Bana ’’ Artık seni sevmiyorum. hayatımdan tamamen çık ’’ dediğinde sormuştum:’’ Hayatında başka biri mi var ?’’ Diye. Sen de bana ’’ O seni ilgilendirmez. Şimdi bavulunu topla ve doğru ananın evine git’’ demiştin.
Aslında o gün tersine giden bir şeyler vardı. Normal şartlarda erkekler kadınlara ’’ Al bohçanı koluna, doğru ananın evine’’ derlerdi ama bizde durum tersineydi. Neden böyle olmuştu diye soracak olursan ( Ki sormazsın. Zaten biliyorsun benim nasıl bir kıl-ibik olduğumu. ) anlatayım.
Ben çocukluğumda hep kız çocuklarla evcilik oynardım. Ondan diyorlar böylesine kıl-ibik oluşum.
Neyse işte o gün bavulumu toplayıp evden çıktıktan sonra jeton düşmüştü. Benim annem hayatta değildi ki. Üstelik bir evi filan da yoktu. Eee ben nereye gidecektim? Ne halt etmeye ’’ Annenin evine git ’’ dediğin anda ’’Tamam giderim ’’ deyip evden fırlamıştım ki?
Abim ve kardeşlerim de vardı ama ben ne zaman ’’ Abi, kardeşlerim, bu gece sizde kalabilir miyim?’’ diye sorsam cevapları kısa ve net oluyordu : ’’Asla ’’
Velhasılı sokaklara düşmüştüm resmen. Evet fena halde düşmüştüm.
Sonra ’’ Ulan bu kocaman bavulu ne diye taşıyorum ki? ’’ dedim onu da kağıt toplayıcısı bir çocuğa verdim öylece. Bu surette cebinde üç bin Tl olan ceket de kağıt toplayıcı çocuğa gitmiş oldu. Ona yanmıyorum da sana aldığım tektaş da o ceketin cebindeydi.
Sonra gurbete çıkmaya karar verdim. Lakin benim gibi kaderin sillesini yemiş bir abi, koltuğunun arasına sıkıştırdığı gazeteye sarılı şarap şişesinden bir fırt çektikten sonra ’’ Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde, hepsi bana yabancı, her şey başka biçimde. ’’ deyince vazgeçtim.
Anlayacağın tükendi nakt-i ömrüm, dilde sermayem olan bir ah kaldı. İşte o ah ile sana çok kötü beddua ettim ve dedim ki:
Gidiyorum işte gör oyy oyyy
Hayalde gör düşte gör, nenni de Feride’m nenni
Beni beğenmiyordun oooyyy oyyy
Bir kötüye düş de gör, nenni de Feride'm nenni.
Geçen face bookta gördüm. Çok fena düşmüşsün. Umarım ağzın burnun taşa kuma değmemiştir. İşin doğrusu bedduamın bu kadar çabuk tutacağını sanmıyordum. Ben ’’Düş de gör ’’ der demez iki seksen yapışmışsın yere. Yalnız anlamadığım bir şey var: Ben sana beddua etmiştim ama bedduam başka kadınları da etkilemiş. Memlekette düşen düşene.
Gerçi bu düşenler güya aslında düşmüyorlarmış da düşme numarası yapıyorlarmış. Yani ortada düşme filan yokmuş. Bu bir modaymış. Adına da Falling Strars ( Kayan Yıldızlar ) diyorlarmış. Ben yemedim tabii ki. Hangi gerizekalı düşme numarası yapıp daha sonra bunun fotoğrafını yayınlar ki?
Ben bu palavrayı yutacak kadar salak mıyım? Düşün bir kere : Türkiye’nin medar-ı iftiharı(!) koskoca Seda Sayan böyle saçmasapan bir modaya uyup kendisini yere atacak, sonra da bunun fotoğrafını çektirip sosyal medyada yayınlayacak? Olacak iş mi? Böyle bir salaklığı niçin yapsın ki? Hem biz Türk Milletinin öyle Avrupa’da, Amerika’da çıkan bu tür sapık modalara uyduğu ne zaman görülmüş ki?
’’Düşenin dostu olmaz ’’ demişler değil mi? Peki o zaman soruyorum: Madem ki düşenin dostu olmaz o halde bu kadınlar aptal mı ki düşenin dostunun olmadığı bir ülkede düşme resmi paylaşarak dostlarının, takipçilerinin, beğeni yapanlarının sayısını arttırmaya çalışsın? Tam tersi dost kaybetmiş olmuyorlar mı? Türk kadını o kadar salak mı?
Yok yok. Sen bayağı bayağı g.t üstü oturmuşsun Feride. Öyle sanıyorum ki sosyal medyada düşme resimleri paylaşanlar da resmen g.t üstü oturmuşlar. Kim bilir onlar da hangi benim gibi bağrı yanık, gariban, çilekeş ’’Batsın bu Dünya ’’ modunda bir vatandaşın ahını aldılar da işte böyle sürüm sürüm sürünüyorlar? Düşmek öyle olmaz. O kadar düşme meraklısıysanız sadece bir gece sokaklarda yatın da o zaman göreyim nazik popolarınızı.
Velhasılıkelam bedduamın tutması sebebiyle senin böyle yerlerde sürüm sürüm süründüğünü görmek her şeye rağmen içimi sızlattı. Ama ne demişler: ’’Düşmez kalkmaz bir Allah ’’
Şimdi biliyorum sen bu mektubuma cevaben burnundan kıl aldırmayıp ’’ Yok ya. Bu bir moda. Senin gibi angutlar bunu anlamaz ’’ diye cevap yazacaksın. Şimdiden söyleyeyim: Tamam siz kadın milleti zaman zaman zaman köylümüzün lastik ayakkabısını, ninemin köyde giydiği şalvarı moda diye giydiniz. Moda diye saçınızın yarısını uzatıp yarısını kazıttınız, moda diye canım kot pantolonları yırtık pırtık ettiniz, moda diye eskiden ayı oynatıcılarının ayıların burunlarına taktıkları halkaları burunlarınıza taktırdınız, kaşınızı, dudağınızı, göbeğinizi hatta dilinizi deldirdiniz eyvallah. Ama moda diye yerlerde sürünüp bunun fotoğrafını yayınlayabileceğinize inanmıyorum. ( Bunca saçmalıktan sonra inanmalı mıyım yoksa? )
Senin için üzgünüm. Yerlerde sürünen sosyete gülleri için üzgünüm. Ama en çok da kafaları ambalajlı ( asla tesettürlü değil ) Süslümanların sizlerden geri kalmamak için sarfettiği gayret için üzgünüm.
Eğer tüm bunlar gerçekten de bir moda ise Allah sizleri gerçek manada sürüm sürüm süründürsün ki dünya üzerinde Allah için, Allah'ın yarattığı insanoğlu için, hayvanlar için, bitkiler için yapılabilecek onca faydalı iş varken böyle aptallığın bile sınırlarını zorlayan saçmalıklarla uğraşmanın ne demek olduğunu anlayın.
’’ Öptüm’’ diyecektim ama öylesine dağılmışsın ki, öpülecek yerin de kalmamış.
’’Allah müstehakını versin’’ diyor ve noktalıyorum
(
Ne Falling Stars'ı ? Yeme Bizi Feride. başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
25.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.