Açıldı kolları gönlümün,
Daha önce görmediğim bir güneş yakıyor tenimi,
Bedenim bir başka iklimin yağmurlarında ıslanıyor,
Zihnim,
Zihninin kuytuluklarında müebbet mahkûm,
Fermanımda bakışların,
Umutlu bir bekleyişin sabırsız aşığıyım.
Zaman kollarıma vurulmuş pranga
Ve yalnızlık ömür tüketen penceresiz kapısız hücrem.
Sana varmak için tüm alınan nefesler,
Yaşamak, çalışmak ve sabretmek
Her ne varsa işte hayatta,
Hepsi sana ulaşmak için,
Bir an önce gamzelerinde gölgelendirmek için,
Sensizlik çölünde kavrulmuş yüreğimi.
Mutluluk,
Senin olduğun yerin neşeli ezgisi,
Sevda saçlarını okşayan hınzır rüzgâr.
Ömrümse gönül denizinde kumsala vurmuş deniz yıldızı,
Geceleyin ansızın vurmuş kendini yeryüzüne,
Gökyüzüne aldanmış belki,
Belki de kendini aldatmış.
Bir adım ötende uzak kalmış sana,
Bir adım ötende seni izleyerek dalmış,
Ölümün sinsi uykusuna.
Yüreğimin ellerinden tutsun yüreğin,
Gönlümün saçlarını okşasın eskiden olduğu gibi,
Zamanın dışında
Ve gönlünün enginliğinde
Diz dize otursun gönüllerimiz,
Dudakların hayat versin dudaklarıma.
Bu sürgün, bu sensizlik, bu zulüm
Terk etsin ömrümü.
Ve bir tek sen ol gönlümün açılan kollarının arasında.