Ulan oğlum
İşim gücüm var, ev savaş alanı gibi, her taraf her tarafta
Seninle uğraşamam, beni meşgul etme diyorum
Sen ne yapıp edip, "kurtlandım, kaşıntım var, gel beni kaşı" diyorsun.
Ya tamam, eziksin, bitiksin, çaresizsin anladık
Da
Banane senin yarandan, kuyruk acından, gönül sancından?
Beni niye karıştırıyorsun, git yardım iste, eşinden, dostundan, bacından
Ben yokken kimse sana kemik atmıyor mu yoksa?
Piiii kıyamam ben sana be sefilim, yokluğumda öleceksin acından.
Durumun o kadar içler acısı ki;
Leydi şimdi beni dediler gibi özledi, hasretle yollarımı gözlüyor
Seni de hala adam yerine koymuyor, enik kadar iplemiyor
Ve sen de bunu çok iyi biliyorsun ya
Ona şöyle sular seller içinde "geldim sevgilim, buradayım meleğim
Kavuşmamıza az kaldı bitanem, erkeğin de seni çok özledi aşkım"
Şeklinde şiir yazmayayım diye, akşam sabah bana bulaşıp, laf atıyorsun
"Aman benimle uğraşsın, bana giydirsin, hakaret etsin, saysın sövsün de
Tek Leydi'ye yanaşmasın, neme lazım onları bir araya getirmemek lazım" filan.
E be salyalı hoşhoş'um
E be damperli öküzüm
E be karı kılıklı nonoşum
Leydim'in aşkına karşılık vermek için
Senmisal, sancısı midesine vurmuş hayızlı karılar gibi, car car konuşmam gerekmiyor
Ben, en güzel aşk şiirimi, ona susarak yazıyorum
O'da bunu çok iyi biliyor.
Biliyor musun ezik sefil ağlak yancı?
Ne zaman köşeye sıkışsan, kaybedeceğini anlasan, çaresiz kalsan
Kadınsı dürtülerin iyice hortluyor
Allılar, pullular, türbanlılar, makyajlılar, peruklular, etekliler havada uçuşuyor
Allah aşkına söyle, şu Saba'ların Özlem'i çok aradın mı?
Kusura bakmayın a dostlar
Bizim ebleh yancı, kendini erkek olarak sevdiremediği kadına
Kadın olarak sevdiririm diye umuyor
Kendisi haze obiçim'de, zaar kadını da sevici sanıyor.
Sana bin kez söyledim
Çakma devrimci kızla, aysız'la, tüysüz'le, larmine'yle
Çatlak Saliha'yla, deli Meryem'le, sarı Filiz'le
Only gökyüzü dilberiyle filan olmaz bu iş
Ya benim gibi sapına kadar adam, dibine kadar erkek olacaksın
Yada şiir/edebiyat literatüründe sonsuza kadar top/it/oş olarak anılacaksın.
Hem ne o öyle
Leydi'ye, "beni dağlara götür, dizginlerimi, eyerimi çöz
Yılkı beygiri olarak sal" demişsin?
Yok öyle yağma, ben Leydi'mi dağa, taşa, tepelere göndermem
Maazallah ayağı burkulur, eline diken batarsa ben ne yaparım?
Onunla konuşup anlaştık biz, seni yakınlardaki bir hayvan barınağına şutlayacağız
Hiçbir masraftan kaçmadan, kene tasması olsun, mama, hoşhoş krakeri olsun alıp
Oradaki bakıcılara senin için bırakacağız.
Neyse fazla vaktim yok
Bir yığın iş güç arasında, ezik sefil bir yalakayla daha fazla uğraşamam
Dörtyüz metre engelliyi yeni koştum, senin paşa gönlün için bir de yüz metre koşamam
Ama giderken sana bir sır vereyim, ilm-i kelam'da kaidedir
Bir küll'ün mütemmim'i olacak cüz, onunla aynı cinsten olmalıdır, yoksa eksik tamamlanmaz
Yani, etiyle buduyla canıyla kanıyla insan olan bir kadın
Uluyarak, salya saçarak, havlayarak dolaşan bir hoşhoş'un mütemmim'i olamaz
Bir yerlerini, bir parçanı kaybettiysen
Çöplüklere, kanalizasyonlara, foseptiklere, çamur birikintilerine bakacaksın
Havlamaya, ulumaya devam et, aradığını birgün mutlaka bulacaksın.
Hayır bir de, sanki ben aşkımı yitirmişim, karalar bağlamışım
Kendisi de anlı şanlı gerdeğe girmiş gibi konuşmaz mı
Bi sevinmeler, bi zafer naraları, bi eziklemeler
Gardaş
Harbi kazandın da, neden 7/24 binbir kılıkta uluyup, havlayıp, ağlayıp yalvarıyorsun
Bende mağlubiyete dair en ufak bir korku, endişe, tedirginlik, üzgünlük, bezginlik
Yada mutsuzluk, ümitsizlik, üzüntü görüyor musun?
Burası erkekler, adamlar, yiğitler ligi
Sen önce şu makyajını temizle, eteğini tanganı çıkar, topitoşluğu bırak
Öyle karşıma çık nolursun
Bu film bizim filmimiz
Sense ağlak, sefil, dilenci bir yancısın
Sadece uzaktan yalanarak bakıp, yaşlı gözlerle seyredeceksin, biliyorsun.
Mevzu derin! efendi! şiraze!'n smile!'ın kaymış
Elin mahkum, it gibi bekledin bekliyorsun bekleyeceksin!
Senin kurtuluşun aşkına veda hutbesi! okumakta
Yada yılkı atı gibi gözden çıkarılıp, meçhullere atılmaktaymış.
Ve Leydim
Öncelikle keyfim yerinde, çok şükür bi sıkıntım yok, beni merak etme
Ama iş hakikate gelince
Aşk meşk, sevgi sen/ben/biz hepsi tamam da, biliyorsun yeminim var
Senin de rolün, sürekli "özledim, aşığım, seviyorum, gel" diye yalvarmak olacak
Açık seçik net bir dille, en bilindik isminle, salyalı hoşhoş'a siktiri çekmedikçe
Yada çekme, sen bilirsin, valla hiiiiiiç umurumda değil
Hem, kafam gönlüm ruhum çok daha huzurlu oluyor, seni böyle uzaktan sevince.
Efendim, sürç-i lisan ettiysek ki, filhakika ettik, affımızı dileriz
Bir sonraki buluşmamıza kadar
Hoşhoşlar kulübesine, Leydi'ler melankolik özlem nöbetlerine, marş marş deriz
Hem malum, her şey şiir, kültür, sanat, edebiyat ve toplum için
Her ne kadar şair değilsek de, insan olamadığımız zamanlarda, biz de sizdeniz...
