Yangınımın İçinde Ben
Hayat, diyorum bazen bir yangın gibi; aniden patlak veren,
her şeyi sarıp sarmalayan ve geride yalnızca küller bırakan bir ateş olsa da
yakarken güçlü yapıyor. Kimi zaman, bu yangın ruhumuzun derinliklerinden
yükselirken, kimi zaman dış dünyadan gelen bir tehdit gibi görünür. Ama bu
tehditlere rağmen bir kalkandır, kendimden iyi biliyorum. Yangının hikâyesini
yazmak istedim; ama hangi yangını anlatmalıyım? Düşüncelerimin çıkmazına
çıkaran bu yangından söz açacaktım. Oysa kalbim, tüm gücünü yitirince,
kelimeler sessizce iç geçirir olunca ayıkır oldum aniden. Gördüğüm tüm yüzler,
aniden belirsizleşti; eriyip giden hatıralar gibi. İnandığım her şey, birer
birer beni altüst etti. Gözlerimdeki renkler, aniden soldu; içimdeki gerçeklik,
sanki bir fırtına ile silinip gitti. Her şeyin ötesine geçmek, içimdeki
realiteyi çizmek istedim; ama yangının alevleri, ruhumu sararken, ben kendimi
kaybettim derken o yangının içinde kendime baktım, bir çelik gibi çelikleşen
yüreğime. Oysa boşuna gözyaşı dökmüşüm bu yangın için, boşuna korkmuşum.
Ateş, yalnızca bir yok edici değil, aynı zamanda bir çelik
zırhı giydirenmiş. Yangın, yıkımın ardından yeni bir başlangıcın habercisiymiş
anladım. Küller arasında kaybolmuş hayallerim, yeniden doğmak için yanmayı
bekliyormuş. Her yanışımda, içimdeki alevler yükseliyor; her parça kül, bir
başka hikâyenin başlangıcını müjdeliyor. Yangının ortasında, kendimi bulmak
zorundayım. Her yanış, yeniden var olmanın sevinciyle dolup taşıyordu yüreğimde.
Karanlık düşünceler, ateşin ışığında yol alırken, cesaretle doluyorum. Yangının
hikâyesi, yalnızca bir kaybın değil, aynı zamanda bir kazancın hikâyesiymiş
anladım. Küller arasında, yeni bir yaşamın filizlendiğini görmek, ruhuma bir sevinç
veriyor. Her yanışımda, yeniden doğuşun tadını alıyorum. Yangın, beni sararken,
ben de onu kucaklıyorum.
Yangının sıcaklığı, içimdeki soğuk duyguları eritiyor. Her
alev, geçmişin izlerini aydınlatıyor; her kıvılcım, geleceğe dair umutlarımı
yeşertiyor. Küller arasında yürürken, kaybettiğim her şeyin aslında yeni bir
başlangıca dönüşebileceğini fark ediyorum. Yangının ortasında, kaybolmuş
hislerim yeniden canlanıyor. Korkularım, kaygılarım, hepsi alevlerin arasında
dans ediyor. Her yanış, beni daha güçlü kılıyor. Bazen, yangının alevleriyle
sarılıyken, karanlığın içindeki ışığı görebiliyorum. Geçmişin acıları, yangının
sıcaklığıyla hafifliyor. Her anı, her hatıra, birer birer alev alıyor ve
ruhumda yeni bir yaşam doğuyor. Yangın, sadece bir yıkım değil; aynı zamanda
bir arınma süreci. Küller, geçmişin yüklerinden kurtulmamı sağlarken, ateş,
beni geleceğe taşıyor.
Küller arasında yürümek, bana hayatın geçiciliğini
hatırlatıyor. Her şeyin bir sonu olduğunu bilmek, belki de yangının en acımasız
gerçeği. Ama bu son, aynı zamanda yeni bir başlangıcın kapısını aralıyor.
Yangının hikâyesi, kayıplarımızın ardından yeniden doğmamızın hikâyesidir.
Geçmişin izlerini taşıyan her bir kül, geleceğe dair umut dolu bir mesaj
taşıyor. Yangının içinde kaybolmuş hislerim, yeniden şekilleniyor. Küllerin
ardında, hayatın anlamını bulmak için mücadele ediyorum. Yangının sıcaklığı,
içimdeki karanlıkları aydınlatıyor. Her yanışımda, ruhumda yeni bir kıvılcım
yanıyor. Yangının hikâyesi, benim hikâyemdir. Küller arasında, yeniden doğmak
için yanmayı bekleyen hayallerim, bu yangında hayat buluyor. Ve ben, her
alevde, her yanışta, yeniden var olmanın tadını çıkarıyorum. Bu yangın, beni
sararken, ben de onu kucaklıyorum. Ateşin sıcaklığı, beni derin bir sevgiyle
sarmalıyor. Yangın, yalnızca bir yok ediş değil; aynı zamanda bir anlama, bir
yeniden doğuş. Bu yangının hikâyesi, beni ben yapan her şeyin özüdür. Her
yanış, bir başka hikâyenin kapısını aralıyor. Yangının alevlerinde kaybolmuş
ruhum, yeniden doğuşun coşkusunu yaşıyor. Sonuç olarak, yangının hikâyesi, bir
yolculuğun öyküsüdür. Küller arasında kaybolmuş hayallerim, yeniden yeşeriyor.
Yangın, beni sarmaladıkça, ben de onun sıcaklığında kayboluyorum. Her alev,
yeni bir başlangıç; her yanış, geçmişin yüklerinden kurtulmanın bir yolu. Yangının
hikâyesi, içimdeki yangının büyüsüdür. Ve bu büyü, beni her seferinde yeniden
var olmaya çağırıyor, vesselam.
Mehmet Aluç