Alacakent'te  tuzağa düşen Pir Ali zindandan kurtulmak için heybesini kurcalarken dışardan gelen sesleri duyar ve heybesini arkasına saklar. Kısa bir zaman sonra zindanın önüne Bulut Han gelir. Pir Ali bunun bir illüzyon olduğunu düşünerek onun üzerine toz, su ve en sonunda güneş krallığından getirdiği ışıktan tutar ama Bulut Han etkilenmez ve bu durumu görünce hemen gülümser ve Pir Ali ile konuşur.

Bulut Han: Ben illüzyon değilim genç adam. Seni buraya gönderenler sana yalan söylediler.

Pir Ali. Ne yalanı neden bahsediyorsun Bulut Han? Bizi buraya Güneş Han gönderdi. 

Bulut Han: Bizde öyle olduğunu düşünüyorduk ama Güneş Han şuan Karakent'te tutsak.
Pir Ali: Bu nasıl mümkün olabilir? Onu Gök Sarayda tahtında altın gibi parıldarken gördüm. Tıpkı babamın dediği gibi uzun boylu, sarı saçlı ve kudretliydi. 
Bulut Han: Aydınlık ve karanlık bir anadan ikiz kardeş olarak doğdu. Birisine Kara diğerine Güneş adını verdiler. Sonra Karanlık Ay kralı Tuma, Kraliçe Dolunay gibi bu diyarın kapısını açabilen bir kraldı ve Kara Prensi Gök Krallığına gizlice soktu. Kara prens gelmeden evvel  Issız kente yaşayan aydınlık perisi Berna'yı esir aldı ve onun enerjisini emerek kendisine tıpkı Güneş Han'ın sahip olduğu gibi bir ışık verdi. 
Pir Ali: Peki neden bizi buraya gönderdi?
Bulut Han: Ben Gök soyunun bulut kolundan bir kralım, soyluyum ve güçlüyüm tıpkı benim gibi oğlumda bu soya ve güce mensup Kara Prens kendisine güç bırakmak istemiyor.
Pir Ali: Peki siz soylu bir kralsınız ama ben ve babam basit insanlar değil miyiz? Kara Prens bizden ne ister?
Tam bu sırada Kara karga, Akbulut Han , bilgelik perisi, yağmur perisi ve babası Kayabey zindanın önüne gelir. 
Kayabey: Oğlum ben Güneş Han'ın oğluyum yani sende onun torunusun. Bu yüzden Kara Prens sinsi bir oyun kurarak önce beni sonra da seni Gece vadisine gönderdi buradan ancak Kara Prens izin verirse çıkabiliriz. Babamı Karakent'ten kurtarıp Karanlık Saraya götüreceğiz ve onun Gece Prensi olduğunu söyleyeceğiz. Böylelikle Kısa bir süreliğine kapı açılacak. Kapı açıldıktan sonra Kara Karga uçarak kraliçe dolunayın yanına gidecek ve kapı iki taraftan açılınca bizde Aydınlık Vadisine geçeceğiz önce hapsedilen Berna'yı daha sonra ise bütün krallığı koruyacağız.

Pir Ali herşeyi idrak ettikten sonra Vezir Vuriye olanları anlatan bir mektup yazdı ve mektubu Kara Karga'ya verdi. Kara Karga uçarak sınıra kadar geldi ve burada beklemeye başladı. Pir Ali ve diğerleri ise karanlık ruhundan yapılan sahte kalkanlar ve zırhlar  giyerek Karakent'e gitmek için yola koyuldular. 

( Pir Ali Ve Akbulut 3 başlıklı yazı muhammet-furkan-sayan tarafından 6.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu