//Açılıyor perdeler... Oyun başlıyor//

Seyirciler de hafif heyecan
Beklenmedik bir oyuna gelişin,
Yerli yerinde tedirginliği...

//Sessizlik hakim, ruhumun dik yamaçlarında
Gözler beni; başrolü arıyor... //

Oyun içinde oyun var bu akşam...
Kurnaz tilki salınıyor sahnede,
Birazdan peyniri kaybedeceğinden habersiz 'karga'...
Kaç defa sahnelendi oysa
Bıkmıyor aldanmaktan defalarca...
Seyre dalanlar usanmıyor
Yenilginin trajik sırıtışına...

//Her yan alabildiğine kırmızı
Sarhoşlukla yara aldım burada... //

Şimdi tebrik etme zamanı
Haydi, aldanışımı süsleyin
Beyaz dişlerinizi açığa vurarak...
Şimdi hasat zamanı,
Cinsini bilmeden ektiklerimin...

Yıllarca yalanın esiri olmuş
Sözlerimin,
gölgelerden kurtulma zamanı...

'haydi, tebrik edin! '
Dizelerimin maviliğe dönüş zamanı...

Sağ elimin arşa,
Sol elimin dünyaya dalma zamanı...

Saymadım kaçla çarpılmış dokuz ayım,
Sonsuz gebeliğimin bitiş zamanı...

En nihayetinde;
Faniliğimin doğum zamanı...

//Ölüme yosun tutan yeşilliğimin
Sonsuzluğa,
'mavi düşe' düşüş zamanı... //

( Haydi Oyun Zamanı başlıklı yazı sedanur-yuks tarafından 24.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu