Ruhlar Hanı
>
Yokluğun içindeki bir kar tanesi şimdi yalnızlığım
Odalarda saklambaç oynuyor, ebesi “hiç” olan oyun arkadaşıyla
Karanlıklar içinde ki gölge oyunu sevda
Sonu gelmeyen oyunlarla döşeli bir ev…
Ruhumun kapıları aralanıyor misafirlere
Hoş geldiniz…
Altmış saniye ile sınırı bir ömre hoş geldiniz…
Belirsiz cümlelerimin sonsuz ünlemlerine…
Sessiz gidişlerin sıcak çikolata ikram eden hanına…
Sevgilerin gözyaşlarını tükettikleri,
Ve bir daha akıtmama akdin de bulundukları mekâna…
Ünlemlerin noktalarını alıp gittikleri,
Geriye bir elif miktarı soru bıraktıkları barınağa…
Ruhların acı ile kaynaştığı,
Acının ise özütünü depoladığı yuvaya…
Sözlerin meclis içinde kaldığı,
Meclislerin tek kişilik olduğu odalara…
Benliğin yalnızlık ile can verdiği,
Verdiği can ile başka vücutlarda hayat bulduğu âleme…
Sevgiye bulanmış kalplerin, yalnızlığa yüz tutmuş gizli köşelerine…
Özgürlüğün mavisine…
Arzunun alına…
Utangaçlığın moruna…
Huzurun yeşiline…
Korkuların… Terli uyanışların karasına…
Hataların griliğine…
Sevgi ve şefkatin yokluğuna…
Yalnızlığın ve hiçliğin mükemmel uyumuna…
Son bir kez daha,
Hoş geldiniz…
///
Korkunun tadı tenimde…
Kalbimin atışı hemen onun altında
Hayalin ise gözlerimin önünde
Daima en ön koltuktan rezerve…
///Sedanur YÜKSEL
(
Ruhlar Hanı başlıklı yazı
sedanur-yuks tarafından
14.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.