Serbest Kürsü / Biyografi

Eklenme Tarihi : 19.02.2025
Okunma Sayısı : 155
Yorum Sayısı : 2
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
fusun--ardicmehmet-demirahmet-yildizserkeryuksel-onacaGörünmezYALNIZcastiellolaykagökhanduvarcıdirençsamiaknnkeyfelliEbruYlmz SARSINTIburnBeSTeKüRk MaNtOLUYorgun şairYoldaki adamAYGÜLMusti2658çağlarERDİ2134Semra EROĞLUyabancıbiriMuhafazanursehle-nisa-korkmazseyfullah-yilmazsoyeminnur-acar
Doğum gününüz kutlu olsun
Hayat - Bir Bilgisayar Mühendisinin Acılı Otobiyografisi


Bir Bilgisayar Mühendisinin Acılı Otobiyografisi

Adım Hüseyin, 33 yaşımdayım ve bilgisayar mühendisiyim. Bugün size hayatımın en acı veren, aynı zamanda en öğretici yolculuğunun hikayesini anlatmak istiyorum. Başlangıç noktamın, teknolojiyi çocukluk hayalimde bir süper güç olarak görmem olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu hayal, ne yazık ki zorluklarla, hayal kırıklıklarıyla ve gözyaşlarıyla şekillendi.

Çocukluk: Merakın Doğuşu

Her şey, bilgisayarlar beni büyülemeye başladığında başladı. O küçük ekranlar, klavyelerin tuhaf sesi, farelerin sağ tıklama tuşu... Hepsi bana birer anahtar gibi görünüyordu; ama bu anahtarların ardında ne olduğunu bilmek, her zaman daha fazlasını görmek istiyordum. Okulda ve evde bilgisayarların başından kalkamazdım. İlk bilgisayarımı, babamın ay sonunda aldığı maaşla almayı başardık. O an, hayatımın en mutlu anıydı.

Üniversite: Çalışma ve Mücadele

Bilgisayar mühendisliği okumaya karar verdiğimde, önümde iki yol vardı: Ya severek okuyacağım ve bu dünyada kendi yerimi bulacağım, ya da tüm bu çabalarımın sonu bir hayal kırıklığı olacak, hep uğraşacağım ama asla yeterince iyi olamayacağım. İkinci yolu da aklımdan geçirdim, ama asıl mesleğimi sevdim. İlk yıllarda her şey çok güzeldi. Kod yazmak, algoritmalar çözmek, teoriler üzerinde tartışmak… Fakat zamanla, bu zevkler yerini tükenmişliğe, yalnızlığa ve korkuya bıraktı.

Herkes çok daha iyi kodlar yazıyordu. Arkadaşlarım, daha hızlı çözümler geliştiriyor, daha yaratıcı projelere imza atıyorlardı. Ben ise, sürekli bir adım gerideydim. Bazı sabahlar, derslere gitmek için uyanmak, sanki bir dağa tırmanmak gibiydi. Birçok gece, bilgisayarımın başında ağlarken buldum kendimi, çünkü projeleri tamamlayamıyordum, sürekli hatalar alıyordum ve bir türlü istediğim başarıyı yakalayamıyordum.

İş Hayatı: Beklentiler ve Gerçekler

Üniversiteyi bitirip, mühendislik diplomasını aldığımda, tek hayalim kendi alanımda bir iş bulmaktı. Sonunda büyük bir teknoloji şirketinde işe girdim. Ancak burada da işler hiç beklediğim gibi gitmedi. İlk başta her şey güzel görünüyordu; takım çalışması, yeni projeler, eğitimler… Ama hızlı bir şekilde, işler tersine döndü. Sürekli bir baskı vardı: Daha hızlı, daha iyi, daha verimli… Yapılacak projelerin süresi hep kısaltılıyordu. Yatırımcıların, yöneticilerin, patronların sürekli daha fazlasını beklediği bir dünyada, ben ne kadar çalışırsam çalışayım, asla yeterli olmuyordum.

Bu stres, beni birçok kez tükenmişliğe sürükledi. Bir sabah ofise gittiğimde, bilgisayarımın başında uyuduğumu fark ettim. Birçok projede yanlış yaptım, hatalar yaptım. Sürekli hata yapmanın, her zaman başarısızlık hissiyle yaşamanın verdiği o acıyı size anlatamam. İşin içindeki insanlar, birbirlerine “O kişi her zaman hata yapar” diye konuşurlardı. Bu, benim özsaygımı erozyona uğrattı. Hayatta sevdiğim tek şey olan bilgisayar mühendisliğinden adeta nefret eder oldum.

İçsel Çatışma ve Yeniden Doğuş

Günlerden bir gün, acılarımın ve tükenmişliğimin doruk noktasına ulaştığı anda, bir karar aldım: Durup düşünmeliydim. Gerçekten bu işi seviyor muyum? Yoksa bu sadece toplumsal bir baskı mıydı? Kendime bu soruyu sormaya başladım. O an fark ettim ki, bilgisayar mühendisliği sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku olmalıydı. Çünkü teknolojinin arkasındaki güç, hayatları değiştirme ve insanların dünyalarını daha iyi hale getirme potansiyeliydi. O yüzden, biraz daha derin bir nefes aldım ve işe olan bakış açımı değiştirmeye karar verdim.

Hatalarımı kabul etmeyi, onları öğrenme fırsatı olarak görmeyi öğrendim. Evet, başarısız oldum, ama her başarısızlık, bana daha güçlü bir mühendis olmak için bir adım attırıyordu. Şimdi daha sakinim, daha olgunum. Her yeni kod satırını yazarken, bir zamanlar düşlediğim hayallere bir adım daha yaklaşıyorum. Artık hatalarımı, birer öğretmen olarak kabul ediyorum. Ve bir gün, hayatımda gerçekten özgür bir mühendis olduğumda, belki bu hikaye de birilerine ışık tutacak.

Sonuç

Bu, bir bilgisayar mühendisinin hayatındaki acılarla, zorluklarla ve sonunda gelen toparlanmayla ilgili bir öyküydü. Hala çok genç sayılırım ve önümde daha uzun bir yol var. Ama artık biliyorum ki; her zorluk, bir gün başarıya dönüşebilir. Kendine inanarak, doğru yolda ilerlemek en önemli adım. Çünkü teknoloji dünyasında, bir mühendis, sadece bilgisayarları değil, aynı zamanda kendi sınırlarını da aşmak zorundadır.

( Hayat - Bir Bilgisayar Mühendisinin Acılı Otobiyografisi başlıklı yazı Berfe Huseyn tarafından 19.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu