Burası Ağır Ceza Mahkemesi,
Duygusuz taş tuğla,
Görevi adalet.
Yaradılıştan bu yana,
Duruşma bitmez hala.
Çağırır yaşlı mübaşir,
Kaç bin ismi kimbilir?
Kör karanlıklarda,
Kurşun kalemler kırılır...


Şu sandalyede oturdu sanıklar,
Yemin etti tanıklar.
Günde üç öğün, susuz 
Tok karnına,
Yeminler yutuldu/ karşı duvarın dili tutuldu
Bu suçun savunması olur mu?
Salonda bir gürültü...


Hırsızlık, gasp, tecavüz, cinayet
Kundaklama , işkence, rüşvet.
Suikast, çocuk istismarı, vatana ihanet
Ey insanoğlu ,
Nereden buldun bu kadar suçu?
Kalü Belayı unuttun mu?
Salonda büyuk bir ugultu...


Yeni duruşma var,
Elleri kelepçeli bir adam,
Başı dik / gözleri kan çanağı
Ortalığı yıkıyor çığlığı,
Ben öldürmedim insanlığı.
Dışarıda dar ağacı...


Ağır Cezada,
Bu dünyayı yargıladık,
Yalan yanlış.
Büyük mahkeme mahşere kaldı.


Burası Ağır Ceza...
( Ağır Ceza Mahkemesi başlıklı yazı maviye-surgun tarafından 2.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu