Ilgıt ilgıt esen rüzgar,
Bilirim,
Sırtında taşıdığın rahmetin,
Gözlerinde silik bir hüzün,
Dünyada gama batanın
Üstündeki yama libas.
Bilirim,
Fakirin çığlıkları duyulmaz,
Haydi, durma!
Esintin serinletsin,
Can veren rahmetin,
Fakirin üstüne düşsün.
Esintinin rahmeti
Getirsin yeni baharları,
Yüzümüze vuran,
Kıyımızda duran,
Adın yokluk şimdi senin.
Dışarıda kar yağıyor,
Ayakların çıplak,
Belliydi,
Belki sonunda cinnet,
Uykusuz gecelerinde
Yoktu cennet,
Düşlerine binen
Sırtındaki yüklerdi.
Parkeyle gezdiğin
Kaldırım da yalnız,
Oysa,
Denize düşen Asuman
Hep mavice konuşurdu.
Esintinin rahmeti
Getirsin baharları,
Yüzümüze vuran,
Kıyımızda duran,
Adın yokluk şimdi senin.
Çaresizliğin adı,
Ölüm belki em idi,
Yangınlar seni doğururken,
Mutluluk neredeydi?
Kaşığa gelmeyen
Sıcak çorba hüznüne karanfildi.
İnanırım,
Esintiler rahmettir,
Getirir baharları,
Yüzümüze vuran,
Kıyımızda duran,
Adın yokluk şimdi senin.