Kim bilir, alışılagelenin dışında,
Morları beyaz yapmak,
Nadir yaşanılan bir an,
İstisnasız bir frekans!

Her yaşanılan sayılmasın,
Olmamalı kader.
Gerçek bilgi denizinde,
Gerçeğini ara sen.
Mükemmelde yaşanan,
Elbet olur kader.
Yanlışların daveti,
Batak olur doğrulara.
Doğruların daveti,
Şifa olur aşıklara.

Bilge süslü ey çınar!
Yol ver sen salihlere.
Suçlu suçsuz karışıyor,
Karışmasın birbirine.
Gökten yağan rahmet yağmuru,
Görmeyince alınmaz.
Bardağında dolmaz.

Kuyusundan çıkarılan düşünceyi,
Dokunmuyorsa,
Yalnızlığın örgüsünde örülen…
Duymuyor ki duvarlar,
Şita mevsiminin karı.
Yağsa da hep üzerine,
Yalnızlık sana düşen,
Ödüyorsun faturanı.

Uzakta kalan sadece mum ışığı,
Salih nefes, atarken güllerini üstüne,
Mavi görünen sesinin,
Sessiz çığlığını alıyordu üzerine.
Aydınlık dokununca,
Kanatlandın, mum artık.
Bilginin gerçeğine,
İlmeğini at artık.

( Duymuyor Ki Duvarlar başlıklı yazı Mehmet Tevfik ELTAS tarafından 12.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu