Kim bilir, alışılagelenin dışında,
Morları beyaz yapmak,
Nadir yaşanılan bir an,
İstisnasız bir frekans!
Her yaşanılan sayılmasın,
Olmamalı kader.
Gerçek bilgi denizinde,
Gerçeğini ara sen.
Mükemmelde yaşanan,
Elbet olur kader.
Yanlışların daveti,
Batak olur doğrulara.
Doğruların daveti,
Şifa olur aşıklara.
Bilge süslü ey çınar!
Yol ver sen salihlere.
Suçlu suçsuz karışıyor,
Karışmasın birbirine.
Gökten yağan rahmet yağmuru,
Görmeyince alınmaz.
Bardağında dolmaz.
Kuyusundan çıkarılan düşünceyi,
Dokunmuyorsa,
Yalnızlığın örgüsünde örülen…
Duymuyor ki duvarlar,
Şita mevsiminin karı.
Yağsa da hep üzerine,
Yalnızlık sana düşen,
Ödüyorsun faturanı.
Uzakta kalan sadece mum ışığı,
Salih nefes, atarken güllerini üstüne,
Mavi görünen sesinin,
Sessiz çığlığını alıyordu üzerine.
Aydınlık dokununca,
Kanatlandın, mum artık.
Bilginin gerçeğine,
İlmeğini at artık.