O kadar çok isterdim ki sizlere bu müjdeli haberi vermeyi ama inanıyorum ki günün birinde  mutlaka duyacaksınız ve duyunca şükür namazı mı kılarsınız,zil takıp oynar mısınız yoksa davul-zurna çaldırıp günlerce kutlama mı yaparsınız,bilemiyorum.Bana katıla katıla gülebilirsiniz sporla ilgili bir yazı yazmak istedim ve futbolun virüsü olan ofsayttan başladım çünkü hakemlerin,yöneticilerin,spor yorumcularının ve seyircilerin baş belası.Ufak bir araştırma yaptım internetten sizlerle paylaşmak isterim:
Futbol Oyun Kuralları kitabında ofsayt şu şekilde tanımlanmış: “Bir futbolcu rakip kale çizgisine toptan ve sondan ikinci rakip oyuncudan daha yakın ise ofsayt pozisyonundadır.”

 Dünyanın en fazla başbakan yetiştiren okulu olan Etin College ortaya çıkmış ancak bu fikri öne süren kişilerin isimlerini bulamadım ki bilmek de istemem...İlk kez 1863 yılında(İngiltere'de) hayatımıza girmiş fakat günümüze kadar sürekli değişikliğe uğramış."Oyuncuların kaleye çok yakın pozisyonlarda bekleyerek kolaygol atmasını engellemek"amacıyla getirilmiş. "Hücum eden takıma karşı uygulanan bir savunma takım taktiğidir." deniliyor.Aktif ofsayt ve pasif ofsayt diye ikiye ayrılmış.

Futbolda on yedi ana kural varmış ancak bizler "faul,ofsayt,penaltı ve korner,"dışında pek kural bilmeyiz çünkü hep bunlarla haşır neşiriz,en fazla tartışılan ve kafa karıştıran kural bu,ağzı olan konuşuyor.

İlk defa sarı ve kırmızı kartlar 1970 Meksika Dünya Kupası'nda kullanılmaya başlanmış.

Bir maçta beş gol atana "manita"denilirmiş.

Her oyuncunun tuttuğu bir oyuncu var mı,var.ikili mücadeleye giriyorlar bazen hızlı olan oyuncu  topu alıp kaleye vuruyor ve gol oluyor ancak türbinlerde ve ekran karşısındaki seyircilerin sevinçleri en fazla otuz saniye sürüyor,ofsayt...Neymiş  oyuncunun dirseği  veya dizi beş santim ilerdeymiş...Hele de şampiyonluk maçındaysa bu verilmeyen gol,senelerce konuşulur.

Bana da yeni kavramlar türetmek düşüyor o halde:
Kocasının kıymetini bilmeyen fakat onun kazancını yan gelip yiyen, "ofsayt kadınlar."
Eşiyle sadece mirası için evlenip her türlü haltı yiyen, "ofsayt kocalar."
Salla başını mal maaşını diyen  "ofsayt işciler."
Çalışıp öğrenmek yerine bedavadan sınıfı geçen kopyacılara, "ofsayt öğrenciler."
Yalan ve yemini ilke edinmiş yüzsüzlere "ofsayt esnaflar."
Kopyala-yapıştır metoduyla sayfalar dolusu yazı yazanlara "ofsayt yazarlar."
Yeri ve zamana göre fetva verenlere,"ofsayf hocalar."
Bilgi,tecrübe ve hijyenden yoksun insan  sağlığını tehdit edenlere "ofsayt ustalar."
Baba parasını baldan tatlı bulup çalışmayanlara,"ofsayt evlatlar "
Menfaati uğruna her türlü hilelere ve ihanetlere göz yumanlara,"ofsayt siyasetçiler."

Bence bu kelimeyi hem tarihimizden hem de lügatımızdan silelim yoksa örneklerin ardı arkası kesilmiyor...


( Müjdeli Haber başlıklı yazı berberce tarafından 3/13/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu