Sanal gökyüzünde sallanan ışıklar,
Her parıltı bir kuruntu, her ışık kırık bir ayna.
"Beğeni"ler çığlık, "paylaşım"lar anıt taşı.
Ruh sıkışmış daracık bir kutuya,
280 karakter yeterli.
Özgürlük: tuzaklı bir büyü,
Aynalar sustu, bedenler yapıştı camlara.
Filtreler yuttu yüzleri, geriye
Bir cam kırığı kaldı, soluk bir hayal.
"Ben" dediğin ne ki? Sahte bir yansıma.
Silinmiş anılar, sandukaya giren beden.
Dudaklar oynar emojilerin peçesinde,
Kelimeler hilebaz, özlemler taklit.
Aşk müzayedelik oldu, parlak ekranlarda,
Aşk satılık ilanına yazıldı açık artırımla.
Gerçekler en keskin bıçağın ucunda.
Gece yarısı duvarlara vuran loş ışıkta,
Titrer karanlık perdede süslü tanrıçalar.
Sormazlar artık: gerçekten "özgür müyüz?"
Yoksa sanal çarkında unutulmuş bir soluk iz miyiz?