Tüm hikâye, ortaokulun kader koridorlarında yaşar,
Mazlum çaresizliğin ilk tohumları orada başlar.
Bir yanda içi para dolu çanta,
Öbür yanda yaşamın kendisi için parası...
Bu, borcu ödenmeyen hayatın
Kaderine yazılmış çanta parası.
Sanma ki bu çanta kaybolmuştur,
Sanırlar...
Ama o doludur umutla —
Hazır bir tepside sunulan yıpranmış hayallerle.
Sanma ki bu ümit, boşa harcanan emeğin eseri değil,
Belki de yalnızca harcanan bir nöronun izi.
Sabah simit sırasında bekleyen insanlar gibi bir hayat...
Basit görünür,
Ama içinde saklı, iç burkan bir hakikat.
Herkes, bu toplumun gizli birer edebi eseri olurken,
Kimileri... canlı birer mezara dönüşür derinden.
"Soruyorsunuz... Evet, iyiyim,"
Dediğim bir melek maskesi var yüzümde.
Ama ardında, ölüm kokulu bir başka maske gizli.
Gerçek yüzüm kim, bilmiyorum —
Ama maske olduğu kesin.
Yaşamın içinde,
Yaşanan kader... yorucu ve keskin.
Hayat savurur, durur, sağa sola...
Bazen kaderinin doruklarında yaşarsın,
Bazen ise taze bir ölü olarak beklersin mezarında.
"Ben kimim?" diye sorarsın —
Ama o zamana kadar bedenin,
Çoktan toprakla bütünleşmiş bir hanedanlık eseridir artık.
(
Bir Umut Çantası başlıklı yazı
enes-dogan tarafından
4/7/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.