Beni Yoran Saatler Değildi


Beni Yoran Saatler Değildi

 

Adımı hala hatırlıyor musun bilmiyorum,
Ama rüzgâr hâlâ fısıldıyordur adımla ismimi
Ben zor hatırlıyorum gidişin bir iz gibi ezdi geçti
Gözlerimde solmuş bir sonbahar akşamı kaldı

Bir zamanlar sesin yıldızları titreten yankıydı
Şimdi geceye karışan silik bir melodi gibi
Oysa merak ederdim sesindeki heyecanı
Hâlâ bir yerlerde ışıldıyor mu diye?

Zaman unutmayı öğretir sanıyorlar
Oysa bazı anılar zamana direnir
Sen unutsan da ben unutmasam da
Sessizlik hâlâ adını/adımı fısıldar

Adını hatırlıyor musun, bilmiyorum
Ama rüzgâr hâlâ savuruyor sensizliğini sana
hatırlıyorum gidişini bir denizden kopan dalga gibiydi
Gözlerimde yankılanan silik bir uğultu suretin kaldı

Bir zamanlar sesin bir şehir gibi yankılanırdı
Sokaklarda iz bırakan bir ezgi gibiydin
Şimdi suskunluğumda büyüttüğü bir uçurum gibisin
Kaybolmuş sokaklarda arıyorum seni

Zaman unutturmuyor aslında
Sadece izleri başka renklere boyuyor
Sen sustukça gece yankılanmıyor adınla
Kırık bir aynada çoğalan suretin parçalanıyor

Kırk yıl geçti hâlâ gelmeyişinin üstünde
Suskunluğun içine gömülen yıllar içinde
Ben o kırk yıl içinde un ufak oldum elendim
Zaman beni taş gibi yonttu, ince ince parçaladı sensizliğinle

Rüzgâr hâlâ adını fısıldıyor bana
Ama yankısı eksik tamamlanmıyor
Ben bekledim bekleyişimde eridim
Kaybolan bir siluet gibi solup gittim

Gelmediğin her gün bir gölgeye dönüştü
Ve ben o gölgede kayboldum
Kırk yıl içinde yüzler değişti
Ama benim gözlerimde sen durmuyorsun

 Beklemek yormadı beni

Ama gelmeyişin her geçen gün ağırlaştı

Bir dağın eteklerinde yankılanan boşluk gibi
Sesin vardı ama adımların hiç sana ulaşamadı

Zaman değil gelmeyişin eskitti beni
Bir taş gibi rüzgârın aşındırdığı yüzüm
Her saat, içimde bir mağara açtı
Sesinin yankılanmadığı dipsiz bir boşlukta

Beni yoran saatler değildi
Gelmeyeceğini bile bile yürüdüğüm yollar
Kırılmadım beklemekten
Ama eksildim bir gölge gibi solgunlaştım kaldım

Mehmet Aluç

 

 

 

 


( Beni Yoran Saatler Değildi başlıklı yazı kul mehmet tarafından 5/19/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu