Mevzu
insan her şeyi elinde tutamaz 
hiç bir zaman
ne gücü 
ne güçsüzlüğü 
ne de yüreği
ve açtım derken kolları
ve sarıldım derken mutluluğu
parçalar her şeyi
hayat çok garip 
ve acı dolu bir ayrılıktır
her an

geçmişin hafızama fısıldadıklarıyla
girmek istiyorum mevzuya
mevzu
komşuya çocuk emanet edilen günlerden 
akrabaların birbirinin borcunu kapattığı zamanlardan
köyden gelen tarhanadan
bakkala yazdırılan yağdan
şekerden
yazlık sinemalardan 
kek ve hamur kızartmasının 
misafire gururla takdim edildiği günlerden
polis radyosundan

düğünlerde annenin önüne konulan 
ben bunları sevmiyorum diyerek 
sana doğru ittirdiği incecik pasta dilimi 
ve bol sulandırılmış limonatadan
sonra taze çekilmiş kahveden 
ve ikram edilince arkasında bıraktığı hatırdan
kırk yıldan… 

vefadan bahisle girmek istiyorum
bunca yaşanmışlığın içinden 
bu mesafeli günlere nasıl geldik
sitemleriyle devam edecek değilim
süreci birkaç cümleyle özetlemek yeterli 
suların kesilmesi 

hikayelerin yeniden yazıldığı evler
kasabalar, köyler yok değil
bugün
başkalarıyla ve güncellenerek 
o tatlılık 
eminiz ki devam ediyor

büyükşehirlerde 
derde düştüğünde 
hasta olduğunuzda aramanız için kaydedilmiş
belediyenin yaşlı bakım hattı var
market çıkışı 
poşetlerinizi evin önüne bırakan servisler
komşunun oğlunu bakkala gönderip 
para üstünü çocuğa bırakma hakkımızın olduğu günler 
yok artık

çocuklara iyilik yapabilmemiz için 
bize açık kapı kaldı mı bilemiyoruz
hatır oluşturacak 
hatıraya dönüşecek yaşanmışlıklarımızı 
ağır ağır siliyor 
şehir hayatı

hatır olmayınca 
ortada vefa kuşunun da konacak dalı kalmıyor
oysa yaşamak ve çalışmak 
çamura gönül tohumu atmak demekti
bugünlerde tohum atacak 
bir avuç çamur bulana 
ne mutlu 

muhabbetin ruhuna işledi esen 
rüzgarın soğukluğu
bir zamanlar ayaküstü karşılaşmak bile 
dertleşmenin kapısını aralamak için yeterliydi 
dostlukların dokusuna da işledi 
esen rüzgarın soğukluğu

haydi kalk gidiyoruz, dediğinde 
nereye diye sormayandır 
dost
her şey cevaplanmak zorunda bırakıldığın 
sınav kağıdı gibi bırakılıyor kulağına 
aldığın nota göre
verdiğin cevapların doygunluğuna göre 
ikna edebilirsen dostu 

o zaman 
kaldırabiliyorsun oturduğu yerden 
son günlerde bolca yalnız görüyorum
belki de doğru cevapları verememişlerdir 
diyorum içimden 
belki de bu yüzden her yere 
gidiyorlar 
yalnız kendileriyle

hatırlatın insanlara
zamanın onlar kadar zalim olduğunu 
ve yüreğiniz gücünü yitirdi mi
unutkanlık uykusundan uyandırsınlar sizi 
sönmüş lambayı yakın yeniden
yine ses gelsin 
yine şarkı söyleyin 
avazınız çıktığı kadar 
inanmak istemiyorlarsa  
inanmasınlar


redfer

( Mevzu başlıklı yazı redfer tarafından 30.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu